YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/16248
KARAR NO : 2015/17429
KARAR TARİHİ : 07.10.2015
Karşılıksız yararlanma suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda ..Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/01/2015 tarihli ve 2014/976 soruşturma, 2015/37 Esas, 2015/37 Karar sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174. maddesine uygun bulunmadığından bahisle iadesine dair .. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/01/2015 tarihli ve 2015/30 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin .. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/02/2015 tarihli ve 2015/170 değişik iş sayılı karar aleyhine … Bakanlığınca verilen 29.06.2015 gün ve 2015-13243/42850 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.07.2015 gün ve 2015/247389 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, mahkemesince 6352 sayılı Kanun’un 84. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 168. maddesine eklenen 5. fıkra hükmünün şüpheliye hatırlatılmadığı ve oluşan zararı tazmin için süre verilmediği gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un 83. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 163. maddesine; “Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun veya doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi halinde kişi hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” şeklinde 3. fıkra eklenmiş, aynı Kanun’un 84. maddesiyle de, TCK’nın 168. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ve karşılıksız yararlanma’’ ibaresi madde metninden çıkarılarak, maddeye “Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz” şeklindeki beşinci fıkra ilave edilmiştir. Yapılan değişiklikle karşılıksız yararlanma suçunu işleyen fail hakkında, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı soruşturma tamamlamadan önce gidermesi halinde kamu davası açılmayacağı şeklinde bir düzenleme getirilmiş ise de, Cumhuriyet savcılığınca bu hususun faile hatırlatılması gerektiğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174/1-c bendinde iddianamenin iadesi sebebi olarak ön ödemeye veya uzlaşmaya tabi suçlarda, ödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen iddianamenin iadesine karar verileceğinin hüküm altına alındığı, bu durumun Cumhuriyet savcısına bir yükümlülük getirdiğinde şüphe bulunmadığı, ancak etkin pişmanlık hükümlerinin soruşturma aşamasında uygulanması bakımından Cumhuriyet savcısının şüpheliye bu hususu hatırlatmasının gerekmediği, zira 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 4. maddesinde yer alan “ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz.” hükmü nazara alındığında, Cumhuriyet savcısının yapacağı araştırmanın sadece zararın giderilip giderilmediği yönünde olacağı, nitekim dosya kapsamına göre ….l Müdürlüğünün cevabi yazısı ile şüpheli tarafından her hangi bir ödemenin yapılmadığının bildirildiği anlaşıldığından, iddianamenin iadesi kararına yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK’nın 170/2. maddesinde, soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa, Cumhuriyet savcısının iddianame düzenleyeceği belirtilip, 174.maddesinde hangi hallerde iddianamenin iade edileceği sınırlı olarak sayılmıştır. Kaçak tespit tutanakları ile ara boru ile sayaçsız su kullandığı belirlenen şüpheli …..hakkında kamu davası açıldığı anlaşılmakla, toplanan kanıtlar şüpheli hakkında iddianame düzenlenmesi için yeterli şüphe oluşturduğu gibi 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa ile TCK’nın 168.maddesine eklenen 5.fıkrada, zararın soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde kamu davası açılmayacağı düzenlenmiş ise de, soruşturmayı yapan Cumhuriyet savcısının zararın tazmini hakkında bildirimde bulunması gerektiğine ilişkin herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığı halde, bu konuda bildirimde bulunulmadan dava açıldığı gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verilmesi karşısında, itiraz merciince itirazın kabulü yerine aynı gerekçeyle reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görülmekle, ….. Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen, 19.02.2015 gün ve 2015/170 D.İş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesinin 4.fıkrasının (a) bendi uyarınca BOZULMASINA, sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 07.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.