Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/15443 E. 2015/20362 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/15443
KARAR NO : 2015/20362
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

Tebliğname No : 8 – 2014/321388
MAHKEMESİ : Gaziantep 8. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/05/2014
NUMARASI : 2014/269 (E) ve 2014/306 (K)
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suçtan doğrudan zarar gören müşteki şirketin “kovuşturma evresinde duruşmalardan haberdar edilme” ve “kovuşturmanın her aşamasında kamu davasına katılma” hakkının bulunduğu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11.maddesinin “vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır” şeklindeki hükmü uyarınca yakınan şirketin vekâletname ile yetkili kıldığı avukatlardan birisine duruşma gününü bildirir davetiyenin gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, davetiye gönderilmeksizin yargılamaya devam edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmakla; sanık hakkında açılan kamu davası ile ilgili kovuşturma sırasında duruşmadan haberdar edilmeyen, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan müşteki Tedaş Müessese Müdürlüğünün, 5271 sayılı CMK’nın 260/1. maddesi uyarınca yasa yollarına başvurma hakkının bulunduğu belirlenerek ve aynı Kanun’un 237. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davaya katılmasına karar verilerek;
04.07.2012 tarihinde sayaç sökülerek aynı tarihli sayaç ayar raporu düzenlendiği ve buna istinaden kaçak elektrik kullanma tespit tutanağının ise daha sonra 06.07.2012 tarihinde düzenlendiğinin anlaşılmasına göre, suç tarihinin 04.07.2012 olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığın sorgusu yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; soruşturma aşamasında kurum zararını gidermiş olması nedeniyle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Katılan kurumun zararını giderdiği anlaşılan sanık hakkında, 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığı kararı yerine yazılı şekilde düşme karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 6352 sayılı Kanun’un geçici 2/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/4-(a) maddeleri uyarınca sanık hakkında CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda sanığın sorgusu yapılıp savunması saptanmadan beraat kararı verilemeyeceği gözetilmeden, 5271 sayılı CMK’nın 193/2. maddesine yanlış anlam verilerek aynı Kanun’un 191 ve 147. maddeleri gereğince sanığın sorgusu yapılmadan delil takdiri yapılarak eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 10/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.