Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/14730 E. 2015/20652 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14730
KARAR NO : 2015/20652
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

Tebliğname No : 8 – 2014/321305
MAHKEMESİ : Kızıltepe 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2014
NUMARASI : 2012/707 (E) ve 2014/281 (K)
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık O.. D.. hakkındaki hükme karşı temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık Orhan hakkında 01/10/2010 tarihinde verilen beraat kararının temyiz edilmemesi nedeniyle kesinleştiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/07/2012 tarihli iade kararının diğer sanıklar Şeyhmus ve Selim hakkında verilen hükme yönelik olduğu ve bu nedenle sanık Orhan hakkında verilen 09/04/2014 tarihli kararın yok hükmünde olduğundan, konusu bulunmayan bu hükme yönelik olarak katılan vekilinin yapmış olduğu temyiz isteğinin REDDİNE,
Sanıklar Ş.. D.. ve S.. D.. hakkında karşılıksız yararlanma ve mühür bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
1- Karşılıksız yararlanma suçunda, 02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu değerlendirilip, anılan Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince; sanıklara, “şikâyetçi kurumun bilirkişi tarafından tespit edilen vergi ve cezalardan arındırılmış gerçek zararını gidermesi halinde haklarında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği” hususunda bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanıklara makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden, ödeme ihtaratı yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Sanıklar hakkında mühür bozma suçunda, 09/04/2010 tarihli sayaç ayar istasyon raporuna göre sayacın bakanlık mühürlerinin sağlam, sayacın klemensi açık numaratör ve diskte cisim olduğunun görüldüğü, 15/06/2010 tarihli elektrik bilirkişisinden alınan raporda da Bakanlık ve Kurum mühürlerinin sağlam olduğunun belirtildiğinin anlaşılması karşısında sanıkların atılı suçtan beraatleri yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Kabule göre; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de, suçun işlenmesi ile mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, mühür bozma suçunun da zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı ve sanıkların sabıkalarının da bulunmadığı gözetilerek; CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendi uyarınca, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda oluşacak kanaate göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılamayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden; “kaçak elektrik bedelini ödemediğinden” şeklinde, yasal olmayan, yetersiz gerekçeyle sanıklar hakkında mühür bozma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebepten dolayı isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.