Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/12616 E. 2015/17075 K. 05.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12616
KARAR NO : 2015/17075
KARAR TARİHİ : 05.10.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Sanık hakkında 22/01/2013 tarihinde “sayaçsız direk su kullanması” nedeniyle kaçak ve usulsüz su kullanım tutanağının düzenlendiği, ancak sanığın aşamalarda alınan savunmasında yaklaşık 30 – 40 yıldır Dibektaşı üzerinde bulunan eski su deposundan çıkan suyu kullandığını, ….’nin söz konusu depoya bakım yapmadığını beyan ettiği, yine 16/01/2014 tarihli temyiz dilekçesinde de, söz konusu su deposunun 150 yıllık bir depo olduğunu, babasının ve halen kendisinin depodan çıkan suyu kullandıklarını, bu depodan fazla su geldiğinde boşa akmaması için kendisinden başka kişilerin de su giderinden faydalanarak su kullandıklarını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı karşılıksız yararlanma ve mühür bozma suçlarının yasal unsurlarının tespiti bakımından, 22/01/2013 tarihli kaçak ve usulsüz su kullanım tutanağının düzenlendiği sanığa ait konutta tutanak tarihinden önce kurum tarafından herhangi bir mühürleme işlemi yapılıp yapılmadığı, mühürleme yapılmış ise mühürleme tutanağının bulunup bulunmadığı hususu araştırılıp, varsa mühürleme tutanağının aslı veya onaylı örneği getirtilip dosya içerisine konulup; mahallinde yeniden keşif icra edilerek, sanığın beyanlarında geçen su deposunun niteliğinin tespiti, mülkiyetinin kime ait olduğu, bu depodan abone olan başka kişi ya da kişilere su verilip verilmediği, sanığın suyu depodan nasıl ve ne şekilde evine getirdiği hususları kesin olarak tespit edilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
2 – Kabule göre de;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde sayılan nesnel (objektif) ve öznel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği, sanığın adli sicil kaydındaki sabıkalarının silinme koşullarının oluştuğu dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 sayılı CMK’nın 231/6-a. maddesinde gösterilen, “kasıtlı suçtan mahkum olmama” nesnel (objektif) koşulunun bulunduğu, aynı Kanun’un 231/6-c. maddesinde gösterilen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin nesnel (objektif) koşullardan bir diğeri olan suçun işlenmesi ile mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinde esas alınacak zararın, kanaat verici basit bir araştırmayla belirlenecek maddi zararlar olduğu, ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, mühür bozma suçunun da zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı gözetilerek, 5271 sayılı CMK’nın 231/6. maddesinin (b) bendinde belirtilen, “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” öznel (sübjektif) koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “kurum zararının giderilmediği” biçimindeki yeterli olmayan gerekçeye dayanılarak sanık hakkında mühür bozma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 05/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.