Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/12552 E. 2015/14130 K. 08.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12552
KARAR NO : 2015/14130
KARAR TARİHİ : 08.07.2015

… Kurumunda hükümlü olarak bulunan …’nun tahliyesi ile tahliye tarihi ile koşullu salıverilme tarihi arasındaki sürenin denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair …nin 05/03/2015 tarihli ve 2015/47 esas, 2015/47 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin … Ağır Ceza Mahkemesinin 06/03/2015 tarihli ve … değişik iş sayılı karar aleyhine … verilen 14/04/2015 gün ve … sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/05/2015 gün ve … sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin infazı Hakkında Kanun’un, Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı başlıklı 105/A maddesinde “Hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarım sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla; a) Açık ceza infaz kurumunda cezasının son altı ayını kesintisiz olarak geçiren, b) Çocuk eğitimevinde toplam cezasının beşte birini tamamlayan, koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, infaz hâkimi tarafından karar verilebilir. (2) Açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlan oluşmasına karşın, iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilen iyi hâlli hükümlüler, açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarının oluşmasından itibaren en az altı aylık sürenin geçmiş olması durumunda, diğer şartlan da taşımaları hâlinde, birinci fıkrada düzenlenen infaz usulünden yararlanabilirler.” şeklinde düzenleme mevcut olduğu, anılan Kanun’un geçici 4/1. fıkrasında ise “ Bu Kanunun 105/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ve ikinci fıkrasında belirtilen altı aylık süre şartı ile birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen cezanın belirli bir süre infaz edilmesine ilişkin şart 31/12/2015 tarihine kadar uygulanmaz.” şeklinde hükme yer verildiği, anılan Kanun’un 14/3. fıkrasında “İlk kez suç işleyen ve iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına hükümlü bulunanların cezaları doğrudan açık ceza infaz kurumlarında yerine getirilebilir.”
şeklinde düzenleme mevcut olduğu, anılan Kanun’un 14/2. fıkrasında “Hükümlülerin açık cezaevlerine ayrılmalarına ilişkin esas ve usuller yönetmelikle gösterilir.” şeklinde düzenleme bulunduğu, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’nin 5/1-a maddesinde ise “a) Kasıtlı suçlardan toplam üç yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm olanların,” cezalarının doğrudan açık ceza infaz kurumunda yerine getirileceğinin düzenlendiği, ancak anılan Yönetmelik’in 9/4. fıkrasında ise; “On günlük süre içinde, EK-l’de yer alan belgedeki İhtarı içeren çağrıya uymayan veya belirlenen açık kuruma teslim olmayan hükümlüler hakkında 5275 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca yakalama emri çıkarılır ve yakalandıklarında kapalı kuruma alınarak haklarında 6 ncı madde hükümlerine göre işlem yapılır.” şeklinde düzenleme bulunduğu, somut olayda; kasıtlı suçtan 7 ay hapis cezasına mahkum olan hükümlünün EK-1 de yer alan belgedeki ihtarı içeren çağrıya rağmen 10 gün içerisinde çağrıya uymadığı ve yakalama kararı sonucunda kapalı ceza infaz kurumunda cezasını infaz etmek üzere 04/03/2015 tarihinde cezaevine teslim edildiği, bu nedenle hükümlünün 05/03/2015 talep tarihi itibariyle anılan Yönetmelik’in 6. maddesinde düzenlenen açık ceza infaz kurumuna ayrılmak için gerekli şartları haiz olmadığı gözetilmeden, … kararma yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden … Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 06.03.2015 gün ve … D.İş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesinin 3.fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4.fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 08.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.