Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/11189 E. 2015/16858 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/11189
KARAR NO : 2015/16858
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Müşteki vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Kovuşturma evresinde yöntemine uygun biçimde davetiye tebliğ olunmak suretiyle duruşmadan haberdar edilen,5271 sayılı CMK’nın 238. maddesi uyarınca davaya katılma isteminde bulunmayan ve katılan sıfatını almayan müşteki kurumun hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından, müşteki kurum vekilinin temyiz inceleme isteğinin 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2-Sanıklar müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Hükümden önce 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa’nın geçici 2. maddesinin 2. fıkrasındaki; “Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar.” hükmü uyarınca zararın tazmin edilmiş olması halinde ilgili hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. Ancak geçici bir dönemi kapsayan bu düzenleme nedeniyle verilen kararların 6352 sayılı Yasa’nın 84. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesine eklenen 5. fıkrasında öngörülen sanıkların etkin pişmanlık hükmünden ikiden fazla yararlanamayacaklarına ilişkin sayı kısıtlaması kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmadığından, 6352 sayılı Yasa’nın geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilen kararların 6352 sayılı Yasa’nın 84. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesine eklenen 5. fıkrasında düzenlenen etkin pişmanlık hükmünden sanıkların kaç kez yararlandığının denetlenmesine olanak sağlayan ve 6352 sayılı Yasa’nın 103. maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 6. maddesine eklenen 2. fıkra kapsamında adli sicile kaydedilmesi gereken kararlardan olmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında 6352 sayılı Yasa’nın geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olmasına rağmen, 6352 sayılı Yasa’nın 103. maddesi ile değişik Adli Sicil Kanunu’nun 6/2 maddesi gereğince adli sicile kaydına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından “Kararın Adli Sicil Kanunu’nun 6/2.maddesi uyarınca Adli Sicilde mahsus sisteme kaydedilmesi için karar kesinleştiğinde bir örneğinin Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderilmek üzere Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,” ilişkin 2 nolu bendin çıkarılmasına karar verilmek suretiyle; diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/10/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.