Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/10989 E. 2015/16998 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10989
KARAR NO : 2015/16998
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
TCK’nın 168. maddesine 02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun’un 84. maddesi ile eklenen 5. fıkrası ile “karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz….” hükmü getirilmiştir.
Dosya kapsamından sanık hakkındaki kamu davasının 09/04/2013 tarihli iddianame ile açıldığı, sanığın da iddianame ile kamu davası açılmadan önce 11/02/2013 tarihinde katılan kurumun zararını tazmin ettiği anlaşılmaktadır.
Buna göre soruşturma aşamasında katılan kurumun zararını tazmin eden sanık hakkında kamu davası açılamayacağından 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesi yerine kovuşturmaya devamla yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, pişmanlık göstererek katılan kurumun uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin ettiği anlaşılan sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 09.12.2014 gün ve 455-541 sayılı kararı da dikkate alınarak, 18/12/2012 tarihli tespit tutanağında, borcundan dolayı kesik elektiriğin mühür fekki yapılarak kaçak elektrik kullandığı belirlenen sanığın, üzerine atılı TCK’nın 203. maddesinde düzenlenen mühür bozma suçunun oluşumu için, suça konu sayacın suç tarihinden önce mühürlendiğine dair mühürleme tutanağının düzenlenmiş olması gerektiği gözetilerek, suç tarihinden önce fiilen mühürlenip mühürlenmediği katılan kurumdan sorulup, varsa mühürleme tutanağının aslı veya onaylı suretinin getirtilip, denetime olanak sağlayacak şekilde dosyaya konularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, özel şirketin mühürleme yetkisinin bulunmadığı şeklindeki gerekçeyle mühür bozma suçundan dolayı beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle istem gibi BOZULMASINA, 01/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.