Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/10444 E. 2015/14645 K. 03.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10444
KARAR NO : 2015/14645
KARAR TARİHİ : 03.09.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Mühür bozma suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan ”hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı aynı Kanun’un 231/12. maddesine göre itiraz yasa yolu açık olup, görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılarak itirazın reddine karar verildiği anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
2- Karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarına gelince;
02/07/2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dahilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu dikkate alınarak, sanık savunmasında her ne kadar kaçak elektrik kullanmadığını düşündüğü için ödeme yapmayacağını beyan etmiş ise de, katılan kurum tarafından kaçak kullanım bedelinin 1.211,00 TL olarak bildirildiği halde, dosya içerisindeki bilirkişi raporu ile kurumun gerçek zararının, vergisiz ve cezasız olarak normal tarifeye göre toplam 11,54 TL olarak hesaplandığının anlaşılması karşısında; sanığa “şikayetçi kurumun bilirkişi tarafından hesaplanan 11,54 TL tutarındaki zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” ilişkin usulüne uygun olarak bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.