Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/10401 E. 2015/14682 K. 03.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10401
KARAR NO : 2015/14682
KARAR TARİHİ : 03.09.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Sanık … hakkında verilen hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
2- Sanık … hakkında verilen hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarına gelince;
a) 02/07/2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dahilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu dikkate alınarak, katılan kurum tarafından kaçak kullanım bedelinin 2.496,21 TL olarak bildirildiği halde, dosya içerisindeki bilirkişi raporu ile kurumun gerçek zararının, vergisiz ve cezasız olarak normal tarifeye göre toplam 1.126,49 TL olarak hesaplandığının anlaşılması karşısında; sanığa “şikayetçi kurumun bilirkişi tarafından hesaplanan 1.126,49 TL tutarındaki zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” ilişkin usulüne uygun olarak bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda sanığın sorgusu yapılıp savunması saptanmadan beraat kararı verilemeyeceği gözetilmeden, 5271 sayılı CMK’nın 193/son maddesine yanlış anlam verilerek anılan Kanun’un 191 ve 147. maddeleri gereğince sanığın sorgusu yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.