Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/10393 E. 2015/14687 K. 03.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10393
KARAR NO : 2015/14687
KARAR TARİHİ : 03.09.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
02/07/2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dahilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu dikkate alınarak, katılan kurum tarafından kaçak kullanım bedeli 61.031,28 TL olarak bildirilmiş ve 11/09/2012 tarihli duruşmada huzurda bulunan sanığa 6352 sayılı Kanun gereği ihtarda bulunulması üzerine sanığın da Dedaş tarafından kendisine kesilen cezayı taksitlendirdiğini ve ödemekte olduğunu savunmuş ise de, bilirkişi raporu içeriğinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararına göre hesaplanan 24.131,52 TL ve ziraat bilirkişi verilerine göre hesaplanan 5.708,90 TL olmak üzere iki farklı kaçak tüketim bedeli hesaplandığının anlaşılması karşısında; öncelikle savunma doğrultusunda sanığın herhangi bir ödeme yapıp yapmadığı katılan kurumdan sorularak, ödeme yapılmış ise sanığın ödediği kısmın gerçek zarar miktarını karşılaması halinde, hakkında 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, karşılamadığının anlaşılması halinde ise, sanığa “şikayetçi kurumun bilirkişi tarafından hesaplanan, normal tarifeye göre vergiler ve cezalar dahil edilmeden belirlenmiş gerçek zararı da belirtilmek suretiyle zararı gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” ilişkin usulüne uygun olarak bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, miktar belirtilmeden yapılan ödeme ihtaratına dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.