Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/10367 E. 2015/14660 K. 03.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10367
KARAR NO : 2015/14660
KARAR TARİHİ : 03.09.2015

MAHKEMESİ : A.. M..
SUÇ : Karşılıksız yararlanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- 02/07/2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dahilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu dikkate alınarak, katılan kurum tarafından kaçak kullanım bedelinin 2.233,80 TL olarak bildirilmesi nedeniyle öncelikle kurumun gerçek zararı, vergisiz ve cezasız olarak normal tarifeye göre bilirkişiye hesaplattırılarak, sanığa “şikayetçi kurumun bilirkişi tarafından hesaplanan zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” ilişkin usulüne uygun olarak bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre hakkında 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanığın, önerilen para cezasını ödememesi halinde, sökülen sayacın yerine boru takarak su kullanıldığına dair düzenlenen 14/12/2010 tarihli kaçak su tutanağı ile ilgili önce 23/08/2011 tarihli iddianame İle … hakkında dava açıldığı, …nin kararı ile bu şahsın beraatine ve suç tarihi itibariyle …’nin sorumlusu olan sanık … hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilerek, katılan vekilinin temyizi üzerine;
Dairemizin 09/05/2013 günlü ilamı ile bu kararın onanarak kesinleştiği, bilahare sanık … ile ilgili suç duyurusunda bulunulması üzerine 01/10/2013 tarihli iddianame ile hakkında dava açıldığı, yargılama sırasındaki savunmasında sanığın “Ben … isimli kişinin kayın biraderi ile nişanlanacaktım, bu nedenle onu tanırım, …’ın banka ve devlet kuruluşları ile sıkıntıları varmış, bu nedenle kağıt üzerinde beni …’ne ortak ve bu şirketin yetkilisi yaptılar, ancak ben bu şirketle fiilen hiç ilgilenmedim.” dediği, sanık müdafiinin de dosyaya sunduğu 18/03/2014 havale tarihli dilekçesi ve ekindeki belgeler ile temyiz dilekçesinde müşteki kurum tarafından suça konu yer ile ilgili birer hafta ara ile yaklaşık 20 adet kaçak su tutanağı düzenlendiği, bunlardan yalnızca 3 tanesi ile ilgili sanık … hakkında, diğer tüm davaların … hakkında açıldığını beyan ettiği anlaşılmakla; tüm tutanakların akıbetleri sorulup, açılmış davalar varsa birleştirilerek, mümkün olmaması durumunda ilgili evrakların onaylı birer suretleri temin edildikten sonra incelenip, gerektiğinde yukarıda anılan 18/03/2014 tarihli dilekçede isimleri geçen ve sanık …’in savunmasını doğrulayan …’ın eşi …, kayın biraderi … ve iş yerinde sanatçı olan …’un tanık sıfatı ile dinlenmelerinden ve kolluk aracılığı ile de araştırılarak söz konusu iş yerini suç tarihi itibariyle sanığın fiilen çalıştırıp çalıştırmadığının kesin olarak belirlenmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 03/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.