YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10222
KARAR NO : 2015/11435
KARAR TARİHİ : 03.06.2015
Tebliğname No : KYB – 2015/115735
Kullanım gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında hırsızlık suçundan sanık Ş.. Ş..’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e (2 kez), 143 (2 kez) ve 35/2. maddeleri uyarınca 2 yıl 4 ay hapis ve 1 yıl 2 ay hapis cezalan ile cezalandırılmasına, müştekilerin zararı giderilmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına dair BALIKESİR 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/09/2014 tarihli ve 2014/395 esas, 2014/374 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 27.03.2015 gün ve 2015/6900/21725 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.04.2015 gün ve 2015/115735 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
1-Dosya kapsamına göre, müştekilerin kovuşturma sırasında 29/08/2014 tarihli dilekçeleri ile sanık hakkındaki şikayetlerinden vazgeçtikleri, bilahare 03/11/2014 tarihli dilekçeleri ile zararlarının karşılandığından bahisle şikayetlerinden vazgeçme dilekçesi verdiklerini bildirmeleri karşısında, sanığa verilen cezalardan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 168/1. maddesi göre etkin pişmanlık hükümleri uyarınca indirim yapılmamasında,
2-Müştekilerin zararının giderilmiş olunması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesinin uygulanmamasında, isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1- (2) no’lu kanun yararına bozma istemi nedeniyle yapılan incelemede;
Kanun yararına bozma yasa yoluna, temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı başvurulabilmesi karşısında, kesin hükmün otoritesini tümüyle zedelememesi gerektiğinden, hukuka aykırılıkların ciddi boyutlara ulaşması yanında, maddi meseleye ilişkin kanıtların takdirinde yanılgıya düşüldüğünden bahisle kanun yararına bozma isteminde
Bulunulamayacağı gibi hakimin takdir yetkisi kapsamına giren hususlar ile takdirin hatalı kullanılması ile ilgili hukuka aykırılıklar yönünden de kanun yararına bozma yasa yoluna gidilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, 19.02.2008 gün, 2008/5-19, 2008/31 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, yasa yararına bozma yöntemi, karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesini ve ülke sathında uygulama birliğine ulaşılmasını sağlama amacıyla, olağanüstü bir denetim muhakemesi yolu olup, gerek kesin hükmün otoritesinin korunması zorunluluğu, gerekse olağanüstü bir denetim yolu olması nedeniyle dar kapsamlıdır. Her türlü hukuka aykırılığın öne sürülüp incelenmesine elverişli bir denetim yolu değildir. Yasa yolunun bu özelliği nedeniyle, hakimin takdirini hatalı kullanmasına ilişkin hususlardaki hukuka aykırılıklar, sadece olağan denetim yolu olan temyiz incelemesi sırasında dikkate alınabileceğinden, CMK’nun 231/5.maddesinin uygulanmamasına ilişkin 2 no’lu kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
2- 1 no’lu kanun yararına bozma istemine gelince;
a)Yakınan V. A.’a ait tarladan gerçekleştirilen hırsızlık eylemi teşebbüs aşamasında kalıp, tarladan toplanan 19 balya samanın, lastiği patladığı için olay yerinde kalan kamyonette ele geçirilmesi nedeniyle, hırsızlık eyleminden dolayı zararı bulunmayan yakınan V. A.’a yönelik eyleminden dolayı sanık hakkında TCK’nun 168.maddesinin uygulanması gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
b)Yakınan Z. A.’ın, 03.11.2014 tarihli dilekçesinden, kovuşturma sırasında, 29.08.2014 tarihinde zararının karşılanması nedeniyle şikayetinden vazgeçtiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında bu yakınana karşı eyleminden dolayı hükmolunan cezada TCK’nun 168/2.maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (BALIKESİR) 3. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 18.09.2014 gün ve 2014/395, 2014/374 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4.fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle;
Sanık Ş.. Ş.. hakkında, yakınan Z. A.’a yönelik hırsızlık suçundan, TCK’nun 142/1-e, 143. maddeleri uyarınca hükmolunan 2 yıl 4 ay hapis cezasında, aynı Yasa’nın 168/2.maddesi uyarınca yarı oranında indirim yapılarak, 1 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, 03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.