Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/10033 E. 2015/13932 K. 06.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10033
KARAR NO : 2015/13932
KARAR TARİHİ : 06.07.2015

MAHKEMESİ : … Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında mühür bozma suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a eklenen geçici 2. maddede, Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından verilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adli para cezasına ilişkin mahkûmiyet hükümlerine karşı temyiz yasa yoluna başvurulamayacağı öngörülmekle, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından sanığın temyiz isteminin 1412 sayılı Kanun’un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2- Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu değerlendirilip, katılan kurum tarafından talep edilen miktar içinde vergi ve cezaların de bulunduğu gözetilerek, katılan kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararı konusunda uzman bir bilirkişiye hesaplattırılarak, sanığa “bilirkişinin hesapladığı kurum zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” ilişkin ödenmesi gereken zarar miktarını açıkça içeren bir bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 06/07/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.