Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2015/10031 E. 2015/11067 K. 28.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10031
KARAR NO : 2015/11067
KARAR TARİHİ : 28.05.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/78378

Hırsızlık suçundan sanık Y.. S..’un 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 491, 522. maddeleri uyarınca 7 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 527l sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/6-9. maddeleri gereğince söz konusu hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair BAKIRKÖY 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/02/2010 tarihli ve 2009/619 esas, 2010/60 sayılı kararı sonrasında sanığın denetim yükümlülüğüne aykırı davrandığından bahisle hükmün açıklanmasına, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4/1. maddesi uyarınca 2,310,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin BAKIRKÖY 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2011 tarihli ve 2009/619 esas, 2010/60 sayılı ek karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 25.02.2015 gün ve 2015/4837-14611 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.03.2015 gün ve 2015/78378 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesinde düzenlenen “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki hükme göre, mahkemenin duruşma açarak sanığın hukuki durumunu değerlendirmesi gerekirken, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde,
isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Sanık hakkında, 16.02.2010 tarihli kararla, elektrik hırsızlığı suçundan kurum zararını ödemesi koşuluyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, koşulun yerine getirilmemesi nedeniyle, BAKIRKÖY 10 Asliye Ceza Mahkemesi tarafından, duruşma açılmaksızın dosya üzerinde inceleme ile 08.09.2011 tarihli ek kararla hükmün açıklanmasına karar verilmiştir.
5271 sayılı Kanun’un hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması başlığını taşıyan 231. maddesinin 1. fıkrasında, duruşma sonunda, 232. maddede belirtilen esaslara göre duruşma tutanağına geçirilen hüküm fıkrası okunarak, gerekçesinin ana çizgileriyle anlatılacağı, 2. fıkrasında, hazır bulunan sanığa ayrıca başvurabileceği kanun yolları, mercii ve süresinin bildirileceği, 4. fıkrasında ise hüküm fıkrasının herkes tarafından ayakta dinleneceği düzenlenmiştir.
Açıklanması geri bırakılan mahkumiyet hükmü, ancak açıklanmakla hukuki sonuç doğurmaya başlayıp, infaza elverişli hüküm niteliğini kazanacağından, 5271 sayılı Kanun’un 231. maddesinin 1 ila 4. fıkralarında öngörülen yöntemin esas alınması suretiyle duruşma açılarak, sanığın çağrılması ve oluşan yeni duruma göre savunmasının tespitinden sonra anılan maddenin 11. fıkrası uyarınca değerlendirme yapılıp, hükmün açıklanması gerekmektedir.
Dosya üzerinde inceleme ile karar verilmesi, savunma hakkının kısıtlanmasına yol açacağından, kanun yararına bozma istemi bu itibarla yerinde görülmekle, (BAKIRKÖY) 10 Asliye Ceza Mahkemesi’nden verilip kesinleşen, 08.09.2011 gün ve 2009/619 , 2010/60 sayılı ek kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. Maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.