YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/9974
KARAR NO : 2015/11385
KARAR TARİHİ : 02.06.2015
MAHKEMESİ : Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteğinin 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuğun kaldığı evde olaydan dört gün sonra başka bir soruşturma nedeniyle yapılan aramada başka müştekilere ait çalıntı eşyalar ile birlikte ele geçen müştekiye ait eşyaları dosya dışı haklarında ayrı mahkemede aynı olay nedeniyle mahkumiyet kararı verilip 13. Ceza Dairesinin 19/02/2014 tarihli ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilen .. ve ..’un soruşturma aşamasında ve mahkumiyet kararı verilen mahkemede alınan ifadelerinde müştekinin evine ikisinin birlikte girdiklerini ve eylemi gerçekleştirdiklerini beyan etmeleri, mahkemenin de eylemi ikisinin birlikte gerçekleştirdiğini kabul etmesi, yine suça sürüklenen çocuk her ne kadar kovuşturma aşamasında istinabe yoluyla alınan ifadesinde aynen “bu suçlamayı kabul ediyorum, fakat yanımda bu olayda sadece …. isimli arkadaşım vardı hatta onun parmak izi çıkmıştı, diğer iddianamede adı geçen şahıslar bu olayda yoktu kilidi kırıp içeriye girdik, iddianamedeki eşyaları kendi evimize taşıdık” şeklinde beyanda bulunmuş ise de; olay yerinde tasnife elverişli parmak izinin ele geçirilemediğine ilişkin 09/08/2010 tarihli olay yeri inceleme raporu içeriği ve suça sürüklenen çocuğun savcılık huzurunda alınan ifadesinde müştekinin evinden kendisinin hırsızlık yapmadığını, müştekinin çalınan eşyalarını …. ve……’un getirdiğini söylemesi ve bu ifadesinin yer göstermeye ilişkin 11/08/2010 tarihli adres tespit tutanağı içeriğiyle de uyumlu olması, uyap kayıtlarında yapılan sorgulamada suça sürüklenen çocuğun kovuşturma ifadesinde adı geçen …. isimli kişinin gerçek olduğu ve adı geçenin parmak izi ile yakalandığı hırsızlık suçundan dosyalarının bulunduğunun anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuğun soruşturma ve kovuşturma aşamalarında ifadeleri arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği ve gerektiğinde haklarında aynı olaydan verilen mahkumiyet kararı onanan sanıklar ….. ve ….’un da suça sürüklenen çocukla birlikte ifadelerinin alınması sağlanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.