Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/9576 E. 2015/10255 K. 12.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/9576
KARAR NO : 2015/10255
KARAR TARİHİ : 12.05.2015

Tebliğname No : 6 – 2013/171956
MAHKEMESİ : Boğazlıyan Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2013
NUMARASI : 2011/182 (E) ve 2013/157 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Yargılamanın yapıldığı esas mahkemesince sorgusu yapılmamış olan sanığın alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere istinabe suretiyle sorguya çekilebilir. Yakalama emri üzerine de olsa yargılamasının yapıldığı istinabe mahkemesince sorgusundan önce sanığa ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediğinin sorulması zorunludur.
İnceleme konusu dosyada, Kozan Asliye Ceza Mahkemesince istinabe yoluyla sorgusu yapılan suça sürüklenen çocuğa, sorgusundan önce ifadesini yargılamanın yapıldığı esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulmayıp, 5271 sayılı CMK’nın 196/2 maddesine aykırı şekilde yapılan sorgusu esas alınmak suretiyle, hakkında hükümlülük kararı verilerek savunma hakkının kısıtlanması,
2-Dosya kapsamına göre, yakınanın aşamalarda alınan ifadesinde suça konu demirlerin, işyerinin tel örgülerinin iç kısmında açıkta durduğunu söylemesi, ancak işyeri çalışanı tanık F.. Z..’nun ise ifadesinde tel örgülerden bahsetmeyerek demirlerin işyerindeki deponun yan tarafında durduğunu söylemesi ve yine 06/07/2011 tarihli olay yeri inceleme raporunda da; demirlerin, opet istasyonuna arka kısımdan giren tali yolun kenarında olduğunun tespit edilmesi karşısında, eylemin gerçekleştiği yer araştırılarak sonucuna göre, etrafı çevrili işyeri eklentisi içinden gerçekleştiğinin tespiti halinde eylemin TCK’nın 142/1-b. maddesinin, işyerinin eklentisi niteliğinde olmayan ve açıktan gerçekleştiğinin tespiti halinde ise aynı Yasa’nın 141/1. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde TCK’nın 142/1-b. maddesi ile uygulama yapılması,
3-5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca, mahkemesince Baroya yazı yazılarak suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.