Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/807 E. 2015/5069 K. 11.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/807
KARAR NO : 2015/5069
KARAR TARİHİ : 11.03.2015

MAHKEMESİ : Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Mala zarar verme suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesiyle, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından sanığın temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine göre yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
II- Hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde ise;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Sanığın üzerine atılı hırsızlık suçunu aşamalarda inkar etmesi karşısında, müştekinin Cumhuriyet altınlarının çalındığı yönündeki soyut iddiası dışında sanığın üzerine atılı hırsızlık suçundan mahkumiyetini gerektirir yasal ve yeterli delillerin nelerden ibaret olduğu kararda açıkça gösterilip denetime olanak sağlayacak şekilde tartışılmadan sanığın yazılı şekilde hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
Sanığın, üzerine atılı hırsızlık suçunu aynı konutta beraber yaşamadığı ablası katılan aleyhine işlemesi karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 167/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, konut dokunulmazlığını bozma suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı ve kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin de bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, “zararın giderilmediği” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4- 5237 sayılı TCK’nın 51/3. maddesi uyarınca; cezası ertelenen sanık hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere bir denetim süresinin belirleneceği ve belirlenecek sürenin alt sınırının mahkûm olunan ceza süresinden az olamayacağı gözetilmeden 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında denetim süresinin 1 yıl olarak belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 11/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.