YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/8041
KARAR NO : 2015/10083
KARAR TARİHİ : 11.05.2015
Tebliğname No : 15 – 2011/342010
MAHKEMESİ : Antalya 13. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/05/2011
NUMARASI : 2010/444 (E) ve 2011/200 (K)
SUÇ : Hırsızlık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Müştekinin aşamalarda alınan beyanında, olay tarihinde çay ocağında tavla oynarken sanığın kendisinden konuşmak için telefonunu istediğini, bunun üzerine telefonu sanığa verdiğini ve sonrasında sanığın kaybolduğunu beyan etmesi karşısında, müştekiden sanığın telefonunu kendisinden aldığını belirttiği çay ocağının bina veya eklentisi niteliğinde olup olmadığı sorulup, sonucuna göre sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesi kapsamında kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Güveni kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı TCK’nın 155/1. maddesi uyarınca cezalandırılması talebi ile hakkında kamu davası açılan sanığın, eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğu gerekçesi ile Antalya Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2009/1667 E – 2010/13 K sayılı 18/01/2010 günlü görevsizlik kararının sanığın yakalama sonucu Aydın 1. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan sorgusu sırasında yakalama evrakı ekinde olmaması nedeniyle sanığa okunmadığının anlaşılması karşısında, sanığa 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesi uygulanmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
3-Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan Manisa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/640 Esas, 2006/449 Karar sayılı ilamında birden fazla suçtan verilmiş cezalar olduğu gözetilerek, bu cezalardan en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden ilamın tamamının tekerrüre esas alınması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-5237 sayılı TCK’nın 53.maddesinin 1.fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
5-Sanık hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulduğu halde, gerekçeli karar başlığında suç adının güveni kötüye kullanma olarak yazılması,
6-Sanığın, karar duruşmasında hazır bulunmadığı halde, kanun yolu bildiriminde, hükmün sanığın yüzüne karşı verildiği yazılarak çelişkiye neden olunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, yeni kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 11/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.