YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/7874
KARAR NO : 2015/601
KARAR TARİHİ : 22.01.2015
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan 11/12/2009 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca dairemizin 26.07.2012 günlü iade kararının sadece karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükümle ilgili olduğu, daha önce mühür bozma suçundan kurulan hüküm ile bu hükme karşı yapılan temyiz başvurularının geçerli olduğu, dairemizin iade kararından sonra mühür bozma suçundan kurulan hüküm hukuken geçersiz olup, katılan vekilinin sanık hakkında mühür bozma suçundan 11.12.2009 tarihinde verilen karara yönelik temyiz istemi üzerine yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
2- Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan 15/01/2013 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu değerlendirilip, dosyada sanık adına çıkartılan söz konusu ihtarı içeren bir davetiyenin bulunmadığı anlaşılmakla; sanığın katılan kurumun zararını giderip gidermediği sorularak, gidermediğinin tespiti halinde, sanığa “bilirkişinin hesapladığı kurum zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” ilişkin bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 22/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.