YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/7754
KARAR NO : 2015/9509
KARAR TARİHİ : 04.05.2015
MAHKEMESİ : Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm ile suça sürüklenen çocuk Muhammet hakkında mala zarar verme ve hırsızlık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1) Mahkemece suça sürüklenen çocuklara zorunlu müdafii olarak Avukat …’ün atandığı, suça sürüklenen çocuk Recep’in aşamalarda değişmeyen savunmalarında atılı suçu suça sürüklenen çocuk Muhammet’le birlikte işlediklerini beyan ettiği, suça sürüklenen çocuk Muhammet’in ise suçlamayı ve …’in beyanlarını kabul etmediği anlaşılmakla aralarında menfaat çatışması bulunan suça sürüklenen çocuk Recep’e ayrı bir müdafii görevlendirilmesi gerektiği gözetilmeyerek Avukatlık Kanunu’nun 38. ve CMK’nın 152. maddelerine aykırı davranılması,
2) Kabule göre de;
a) Suça sürüklenen çocuğun katılana ait park halindeki otomobilin direksiyon muhafazasını kırıp, kablolarını keserek düz kontak yapmak suretiyle çalması ve yaklaşık 200 metre seyrettikten sonra park halindeki başka bir araca çarparak kaza yapması biçiminde gerçekleşen olayda, hırsızlık suçunun konusu ile mala zarar verme suçunun konusunun aynı olması, başka bir ifadeyle suça sürüklenen çocuğun çalmak istediği malı bulunduğu yerden aldığı sırada zarar vermesi halinde korunan hukuki yararın tek olduğu gözetilmeyerek, suça sürüklenen çocuk Muhammet’in mala zarar verme suçundan ayrıca cezalandırılmasına karar verilmesi,
b) Suç tarihinde gece vaktinin saat 18:40’ta başladığı, kazaya karışan aracın sahibi Ersel Uzun’un aracını saat 21:00 sıralarında park ettiğini beyan ettiği ve bu itibarla suçun gece vakti işlendiğinin anlaşılması karşısında suça sürüklenen çocuklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMUK’nın 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 04/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.