Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/7407 E. 2015/10594 K. 25.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/7407
KARAR NO : 2015/10594
KARAR TARİHİ : 25.05.2015

Tebliğname No : 2 – 2012/261652
MAHKEMESİ : Mudanya 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 31/05/2012
NUMARASI : 2010/308 (E) ve 2012/273 (K)
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I- Suça sürüklenen çocuk Zehra hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a eklenen geçici 2. maddede, Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından verilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dahil adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz yasa yoluna başvurulamayacağı öngörülmekle, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı Kanun’un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
II- Sanık Menekşe hakkında mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
III- Sanık Menekşe hakkında hırsızlık, suça sürüklenen çocuk Zehra hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Hırsızlık suçundan temel cezanın alt sınırdan tayin edildiği de gözetilerek, teşebbüs aşamasında kalan eylem nedeniyle meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK’nın 35. maddesi gereğince sanık ve suça sürüklenen çocuğun cezasından hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerekirken, gerekçesi de gösterilmeden (1/4) oranında indirim yapılması,
2- Suça sürüklenen çocuğun suç tarihinden önce sabıkasının bulunmadığı, teşebbüs aşamasında kalan hırsızlık suçuna konu eşyanın müştekiye teslim edildiği ve bu suç yönünden giderilmesi gerekli zarar bulunmadığı, işyeri dokunulmazlığı suçunun ise niteliği gereği zarar doğurmaya elverişli bulunmadığının anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendi uyarınca, suça sürüklenen çocuğun kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda oluşacak kanaate göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılamayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden “Suça sürüklenenin katılanın zararını gidermediği anlaşıldığından” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- Suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan 5237 sayılı TCK’nın 116/2, 119/1-c ve 31/3. maddeleri uyarınca tayin edilen hapis cezasından aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 1/6 indirim yapılırken 6 ay 20 gün yerine 5 ay 10 gün hapis cezasına hükmedilerek eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca yeni hükümler kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 25/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.