Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/7052 E. 2015/1074 K. 28.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/7052
KARAR NO : 2015/1074
KARAR TARİHİ : 28.01.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında mühür bozma suçundan 20.02.2009 tarihinde kurulan hükme yönelik üst Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin yapılan incelemesinde;
20/02/2009 tarihinde verilen hükmü CMUK’nın 310. maddesinde öngörülen bir aylık süre geçtikten sonra 24/03/2009 tarihinde temyiz eden üst Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin aynı Kanun’un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2-Sanık hakkında mühür bozma suçundan 20.02.2009 tarihinde kurulan hüküm ile karşılıksız yararlanma suçundan 15.07.2013 tarihinde kurulan hükme yönelik sanığın temyiz isteminin yapılan incelemesinde;
a)Dosya içerisinde mevcut mühürleme tutanağının suç tarihinden sonraya ait olduğu dikkate alındığında, suç tarihinden önce sayacın mühürlenip mühürlenmediği araştırılarak, mühürlenmiş ise mühürleme tutanağı getirtilmeden eksik inceleme ve araştırma sonucunda mühür bozma suçundan yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
b)02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık
ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu değerlendirilip, anılan Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince; sanığa, “şikâyetçi kurumun bilirkişi tarafından tespit edilecek zararını gidermesi halinde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği” hususunda bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden, yasal süre geçirilip eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 28.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.