Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/7050 E. 2015/1620 K. 03.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/7050
KARAR NO : 2015/1620
KARAR TARİHİ : 03.02.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma, karşılıksız yararlanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan 06.02.2009 günlü, 436-10 sayılı karar yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 24.07.2012 tarihli iade kararı sadece elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan kurulan hükümle ilgili olup, daha önce mühür bozma suçundan kurulan hüküm ile bu hükme karşı yapılan temyiz başvurusu geçerli olduğundan, sanığın mühür bozma suçundan 06.02.2009 tarihinde verilen, 436-10 sayılı karara yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede,
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanık hakkında sayaç olmaksızın direkt bağlantı yaparak kaçak elektrik kullanıldığının iddia olunması karşısında, kurumca mühür altına alınmış bir sayacın bulunmadığı gözetilmeden, unsurları itibari ile oluşmayan TCK’nın 203. maddesindeki mühür bozma suçundan sanığın beraati yerine yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı ve mühür bozma suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı gözetilmeden, adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşılan sanığın “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat”
ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “sanığın katılan kurumun zararını gidermediğinden…” şeklindeki yetersiz ve yasal olmayan olmayan gerekçe ile sanık hakkında CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan 15.07.2013 günlü, 341-173 E-K sayılı hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, şikayetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, katılan kurumun normal tarifeye göre vergisiz ve cezasız zararı bilirkişiye hesaplattırılarak, sanığa “bilirkişi tarafından hesaplanan katılan kurumun vergisiz ve cezasız zararının makul süre içerisinde giderilmesi halinde 6352 sayılı Kanun’un geçici 2/2 maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verileceğine” dair bildirimde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve soruşturma sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 03.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.