Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/7023 E. 2015/1077 K. 28.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/7023
KARAR NO : 2015/1077
KARAR TARİHİ : 28.01.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma,mühür bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan 05.03.2013 tarihinde kurulan hükme yönelik sanığın temyiz isteminin yapılan incelemesinde;
02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dahilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu değerlendirilip, anılan Kanunun Geçici 2. maddesi gereğince; sanığın katılan kurumla görüşüp borcu taksitlendirerek, yasal sürenin dolmasından önce ödediği toplam miktarın bilirkişinin belirlediği zararın cezasız ve vergisiz kısmını karşılaması karşısında, sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekli olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 6352 sayılı Yasa’nın geçici 2/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/4-a maddeleri uyarınca sanık hakkında CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-6352 sayılı Yasa’nın geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 23.07.2012 tarihli iade kararı öncesinde mühür bozma suçundan kurulan hüküm ile bu hükme sanık tarafından yapılan temyiz başvurusu geçerli olduğundan, sanığın mühür bozma suçundan 13.03.2009 tarihinde verilen karara yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede;
Oluşa ve dosya içeriğindeki mühürleme ve 08.01.2008 tarihli kaçak elektrik tespit tutanaklarına, alınan bilirkişi raporuna ve mümzii tanık ifadesine, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 09.12.2014 günlü, 455-541 sayılı kararına göre mahkemenin suçun sübutuna dair kabul ve gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılınmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, olayda katılan kurumun tazminat istemi bulunmadığı gibi dosyaya yansıyan maddi bir zararın da belirlenemediği ve sanığın adli sicil kaydına göre sabıkasının da bulunmadığı gözetilerek; 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendi uyarınca, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda oluşacak kanaate göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılamayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden; “… idarenin zararını karşılamadığından…” şeklinde yasal olmayan, yetersiz gerekçeyle sanık hakkında aynı Kanun’un 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 28.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.