Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/6151 E. 2015/4444 K. 04.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6151
KARAR NO : 2015/4444
KARAR TARİHİ : 04.03.2015

Tebliğname No : 2 – 2013/215428
MAHKEMESİ : Urla 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2013
NUMARASI : 2012/602 (E) ve 2013/189 (K)
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A)Sanıklar Ümit ve Ömer hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan 26.03.2013 tarihli beraat hükümlerinin incelenmesinde:
Katılan kurumun zararını tazmin etmiş olan sanıklar hakkında, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 6352 sayılı Yasanın Geçici 2/2 maddesi uyarınca sanıklar hakkında CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
b)Sanık Ümit hakkında mühür bozma suçundan verilen 26.03.2013 tarihli beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:
6352 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.07.2012 tarihli iade kararı sadece karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükümle ilgili olmasına, mühür bozma suçundan kurulan 23.02.2011 tarihli karar hukuki varlığını devam ettirmesine rağmen, mühür bozma suçu yönünden kurulan 26.03.2013 tarihli ikinci kararın yok hükmünde olduğundan, bu hükme yönelik olarak katılan vekilinin konusu bulunmayan temyiz isteğinin REDDİNE,
c)Sanık Ümit hakkında mühür bozma suçundan verilen 23.02.2011 tarihli mahkumiyet hükmünün incelenmesine gelince:
Özel şirketin uyguladığı mührün bozulması eyleminin suç teşkil edeceği hususunda bir tereddüt bulunmadığından, tebliğnamede bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Aynı eyleme ilişkin olarak sanık Ömer’in kendisi hakkında açılan 2009/356 Esas sayılı davada gerek soruşturma aşamasında gerekse mahkeme huzurunda suçu işlediğini kabul etmesi ve aboneliğin bulunduğu evin sanık Ömer’e ait olduğunun anlaşılması karşısında eylemi sanık Ömer’in gerçekleştirdiği sabit olmasına rağmen sanık Ümit’in, babası olan Ömer’i suçtan kurtarmaya ve kendisi suçu üstlenmeye yönelik savunmalarına itibar edilerek hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Ümit’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA,
c)Sanık Ömer hakkında mühür bozma suçundan verilen 09.12.2009 tarihli beraat hükmünün incelenmesinde ise;
6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, Dairemizin 30.07.2012 tarihli iade kararı sadece karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükümle ilgili olmasına, mühür bozma suçundan kurulan 09.12.2009 tarihli karar hukuki varlığını devam ettirmesine rağmen, mühür bozma suçu yönünden kurulan 26.03.2013 tarihli ikinci kararın yok hükmünde olduğu belirlenerek, mühür bozma suçu yönünden 09.12.2009 tarihli beraat hükmüne yönelik olarak katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanık Ömer’in gerek soruşturma aşamasında gerekse mahkeme huzurunda suçu işlediğini kabul etmesi ve aboneliğin bulunduğu evin sanık Ömer’e ait olduğunun anlaşılması karşısında eylemi sanık Ömer’in gerçekleştirdiği sabit olmasına rağmen sanık Ümit’in, babası olan Ömer’i suçtan kurtarmaya ve kendisi suçu üstlenmeye yönelik savunmalarına itibar edilerek sanık Ömer hakkında beraat hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 04.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.