Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/6102 E. 2015/7384 K. 09.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6102
KARAR NO : 2015/7384
KARAR TARİHİ : 09.04.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tanık ….’in sanık ile beraber suça sürüklenen çocuk ….’i ilk olarak müştekinin ikametinin balkonunda gördüğünü, suça sürüklenen çocuğun hırsızlık amacıyla müştekinin ikametinde bulunduğu sırada sanığın kapının önünde beklediğini belirtmesi karşısında, sanığın suça sürüklenen çocuk….’ın hırsızlık yapmak için müştekinin ikametinde bulunduğu esnada dışarıda gözcülük yapmak suretiyle bu suçu asli fail sıfatıyla iştirak halinde işlediği gözetilmeden 5237 sayılı TCK’nın 37/1. maddesi yerine aynı Kanun’un 38. maddesi ile uygulama yapılması sonuca etkili görülmediğinden;
Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeniyle, sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK’nın 119/1-c maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan TCK’nın 116/1 maddesi gereğince 6 ay hapis cezasından aynı Kanun’un 62/1. maddesi uyarınca 1/6 indirim yapılması sırasında sonuç ceza, 5 ay yerine hesap hatası sonucu 5 ay 5 gün olarak belirlenmiş ise de; yukarıda eleştiri konusu yapılan TCK’nın 119/1-c. maddesi uyarınca doğru bir şekilde bir kat oranında artırım yapılması halinde sonuç cezanın TCK’nın 62/1. maddesinin de uygulanması durumunda 10 ay hapis cezası olması gerekeceğinden, sonuç olarak hükmolunan 5 ay 5 gün hapis cezasının sanığın lehine olduğu anlaşılmakla bu husus da karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
6352 sayılı Kanun’un 100. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 324. maddesinin 4. fıkrasına eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir” şeklindeki hüküm dikkate alınmadan, mahkeme masrafı olarak yapılan 17,00 TL yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasından yargılama giderleri ile ilgili kısmın çıkartılmasına, “toplam 17,00 TL olan yargılama giderinin inceleme tarihi itibariyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan (20,00 TL’den) daha az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi gereğince Devlet Hazinesine yüklenmesine” cümlesinin eklenmesine karar verilmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.