Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/5615 E. 2015/237 K. 20.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5615
KARAR NO : 2015/237
KARAR TARİHİ : 20.01.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma, karşılıksız yararlanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I- Karşılıksız yararlanma suçundan kurulan 28.02.2013 tarihli hükmün incelenmesinde;
1- Sanığın aynı yargı çevresindeki Muş E Tipi Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan tutuklu olduğunun UYAP kayıtları ve dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, hükmün açıklandığı 28.02.2013 tarihli son oturumda hazır bulundurulmadan hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2- Kabule göre de; sanığa 29.11.2006 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen kaçak kullanım bedelini ödemesi halinde hakkında 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceği ihtarında bulunulup, ödemesi için makul bir süre de verilerek sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, sanığa gönderilen ihtarda ödemesi gereken kaçak kullanım bedeline yer verilmeyerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
II- Mühür bozma suçundan kurulan 29.12.2009 tarihli hükmün incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisinin de, suçun işlenmesi ile mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan
önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, mühür bozma suçunun da zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı, sanığın sabıkasının bulunmadığı ve mahkemece sanığın ileride suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat edinerek cezasının ertelendiği de gözetilerek; 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendi uyarınca, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda oluşacak kanaate göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılamayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden “katılan kurumun zararını gidermemesi nedeniyle” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.