Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/526 E. 2015/4803 K. 09.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/526
KARAR NO : 2015/4803
KARAR TARİHİ : 09.03.2015

Tebliğname No : 2 – 2013/220308
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/11/2009 (Ek karar tarihi: 10/04/2013)
NUMARASI : 2012/1505 (E) ve 2013/516 (K)
HÜKÜMLÜ : M.. K..
SUÇ : Karşılıksız yararlanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Hükümlü M.. K.. hakkında kesinleşen karar üzerine verilen ek karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.05.2011 gün, 66-96 sayılı kararında da açıklandığı gibi, 01 Haziran 2005 tarihinden sonra gerçekleştirilen yasa değişiklikleri nedeniyle uyarlama yargılamasının tabi olacağı ilkelerin 5252 sayılı Yasa’nın 9. maddesine göre değil, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98 ilâ 101. maddelerine göre belirlenmesi gerektiği, uyarlama yargılaması sonucunda verilen kararlara karşı başvurulabilecek yasa yolunun ise 5275 sayılı Yasa’nın 101/3. fıkrası uyarınca itiraz yasa yolu olduğu, bu kararların temyizi mümkün olmadığından, 5271 sayılı CMK’nın 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, hükümlü M.. K..’un dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
II- Sanık C.. T..’ın temyiz isteminin incelenmesinde;
02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, “yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi” olduğu değerlendirilip, sanık Cemal’in temyiz dilekçesi ekine kaçak bedeli olarak 12.04.2013 tarihinde 2.279,15 TL’yi ödediğine ve M.. K..’dan da icra yoluyla 28.11.2011 tarihinde 983.8 ve 799.77 TL’lik ödemeler yapıldığına dair tahsilat makbuzu örneği sunduğunun anlaşılması karşısında öncelikle katılan kurumdan zararının giderilip giderilmediği sorularak ve giderilmediğinin belirlenmesi halinde ise anılan Kanun’un geçici 2.
maddesi gereğince; sanığa, “şikâyetçi kurumun bilirkişi tarafından tespit edilecek olan vergi ve cezalardan arındırılmış gerçek zararını gidermesi halinde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği” hususunda bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanık C.. T..’ın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden,miktar belirtilmeden yapılan ödeme ihtaratına dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş,sanık C.. T..’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 09.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.