Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/467 E. 2015/2190 K. 10.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/467
KARAR NO : 2015/2190
KARAR TARİHİ : 10.02.2015

Tebliğname No : 2 – 2012/263524
MAHKEMESİ : Çubuk Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/06/2012
NUMARASI : 2011/419 (E) ve 2012/319 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç saatinin gösterilmemesi mahallinde eklenmesi mümkün bir eksiklik olarak görülmüş; sanıkların tutuklulukta ve gözaltında geçirdiği süreler 5237 sayılı TCK’nın 63. maddesi uyarınca cezalarından mahsup edilmemiş ise de bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden; adli sicil kaydına göre, tekerrüre esas teşkil eden mahkumiyeti bulunan sanık Nurullah hakkında hükmolunan hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin 6. ve 7. fıkraları uyarınca, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından; sanıkların katılan kuruma ait, boş lojman dairelerinden kombi çalmaları şeklinde gerçekleşen eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden, sanıklar hakkında hüküm kurulurken uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-a-b maddeleri olarak gösterilmesi her iki bentte öngörülen cezaların aynı olması nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanıklar, katılan kuruma ait 21 adet kombiyi çaldıktan sonra sattıkları yeri göstererek 18 adet kombinin katılanlara iadesini sağlamışlarsa da, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 gün ve 2012/6-1232 Esas -2013/106 sayılı kararında da açıklandığı üzere; sanıkların çaldıkları eşyayı satmakla eşyalar üzerinde tasarruf yetkilerinin sona erdiği, bu nedenle çalıntı eşyanın satışı ile elde olunan haksız menfaati iade etmek veya başka bir surette iadeye etkin olarak katılmayan sanıkların, sadece çalıntı eşyayı sattıkları yeri göstermekten ibaret eylemlerinin, 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesi anlamında etkin pişmanlık
sayılamayacağı; ele geçmeyen 3 adet kombinin bedelinin temyiz dışı sanık Mehmet tarafından ödendiği, dosya içeriğinden diğer sanıkların kısmi iadenin sağlanmasında hiçbir katkısının olmadığı anlaşılmakla, yapılan kısmi iadeden sadece kısmi iadede bulunan sanık faydalanacağından tebliğnamenin 1 nolu bozma düşüncesine katılınmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Katılan kurum lehine hükmolunan vekalet ücretinin tahsil şeklinin kararda gösterilmemesi,
2-5237 sayılı TCK’nın 53.maddesinin 1.fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılıklar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322.maddesi uyarınca; sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde öngörülen velayet hakkından vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi altsoyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıvermeye, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına; katılan lehine hükmolunan 1.200 TL maktu vekalet ücretinin sanıklar ve temyiz dışı sanıktan payları oranında eşit olarak tahsili ile katılana verilmesine karar verilmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.