Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/4523 E. 2015/6707 K. 01.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4523
KARAR NO : 2015/6707
KARAR TARİHİ : 01.04.2015

MAHKEMESİ : Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-) Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde
Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14/04/2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31/03/2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyİz isteminin CMUK’nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2-) Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
3-) Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas ve 2009/13 Karar sayılı kararında belirtildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilirken mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararın esas alınması, manevi zararın bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, somut olayda konut dokunulmazlığını bozma suçunun zarar doğurmaya elverişli bir suç olmadığı, kayden sabıkasız olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında yargılama sürecindeki davranışları ve pişmanlığı gözetilerek TCK’nın 62 ve 51. maddeleri uygulandığı halde, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken “Yakınanın maddi zararlarının giderilmemiş olması karşısında yasal olanak bulunmadığından suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Kanun’un 23 ve CMK’nın 231 maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına yer olmadığına” biçimindeki yasal ve dosya içeriğine uygun olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 01.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.