Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/4066 E. 2015/5168 K. 11.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4066
KARAR NO : 2015/5168
KARAR TARİHİ : 11.03.2015

MAHKEMESİ Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlali, hırsızlık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I-)Suça sürüklenen çocuk … hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli suçu kapsamında verilen karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Konut dokunulmazlığının ihlâli suçu kapsamında suça sürüklenen çocuk … hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231.maddesi uyarınca verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan ”hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı aynı Kanun’un 231/12.maddesine göre itiraz yasa yolu açık olup, yine aynı Kanun’un 264.maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda ya da merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
II-)Suça sürüklenen çocuklar… ve … hakkında hırsızlık suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 145.maddesinde düzenlenen değer azlığı kavramı, suçun işleniş şekli ile olayın özelliği dikkate alınarak, failin kast ve iradesini değer olarak az olan eşyaya özgülemesi, kastının ne bulursa almaya yönelik olmaması veya daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar almış
olmakla birlikte, alınan bu şeyin değerinin de cezadan indirim yapılmasını gerektirecek şekilde gerçekten az olması hallerinde yasal ve yeterli gerekçeleri açıklanmak koşuluyla uygulanabileceği, somut olayda ise suça sürüklenen çocukların bahçede bulabildikleri 130 TL değerindeki eşyaları alıp götürdüklerinin anlaşılması karşısında, 145.maddenin uygulanma koşulları oluşmadığının düşünülmemesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
III-)Suça sürüklenen çocuk … hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan kurulan mahkûmiyet hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
1-) Konut dokunulmazlığının ihlâli, kişinin kendisine …. ve sükununu, yuvasındaki yaşamının sulh ve selametle cereyanı için varolması gerekli güvenlik duygusunun sarsılmasını ifade etmektedir. Dosyada bulunan CD içerisindeki fotoğraflar ile olay yerine ilişkin görgü ve tespit tutanağındaki bilgilere göre, suça konu evin tavan, çatı ve pencere kısımlarının olmadığı, evin kullanılmaz vaziyette olduğunun anlaşılması karşısında; mağdurdan sorularak gerektiğinde keşif de yapılarak suçun işlendiği yerin konut niteliğinin bulunup bulunmadığı, suça sürüklenen çocuğun eyleminin Anayasanın 21.maddesiyle güvence altına alınan konut dokunulmazlığını ihlâl fiili olarak tanımlanıp tanımlanamayacağı hususlarının araştırılması, sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, belirtilen hususlar araştırılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-) 5237 sayılı TCK’nın 116/1, 119/1-c, 31/3, 62.maddeleri uyarınca belirlenen 6 ay 20 gün hapis cezasının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen 20 TL üzerinden adli para cezasına çevrilmesi sonucunda 4000 TL adli para cezasına hükmolunması gerekirken, hesap hatası yapılıp 6000 TL adli para cezasına hükmolunarak suça sürüklenen çocuğa fazla ceza verilmesi,
3-) 5275 sayılı Yasanın 106/4.maddesinin “çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez” şeklindeki hükmü dikkate alınmadan, hüküm fıkrasında suça sürüklenen çocuğun adli para cezasını ödememesi halinde, ödenmeyen adlî para cezasının hapis cezasına çevrileceğinin belirtilmiş olması,
4-)Suç tarihinde 15-18 yaş aralığında bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 31/3.maddesi uygulandığı halde, hüküm fıkrasında uygulanan kanun maddesinin “TCK’nın 31/2.maddesi” şeklinde gösterilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6.maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.