YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/37969
KARAR NO : 2015/11449
KARAR TARİHİ : 03.06.2015
Tebliğname No : KD – 2014/404030
MAHKEMESİ : Darende Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2011
NUMARASI : 2010/118 (E) ve 2011/222 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık V.. K.. ve suça sürüklenen çocuk E.. K.. hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükmünün sanık, suça sürüklenen çocuk ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine, dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonunda; 26/06/2014 gün, 2013/9495 Esas ve 2014/18313 Karar sayılı ilam ile temyiz isteminin reddi, onama ve bozma kararları verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının hükmün düzeltilerek onanmasına yönelik 24/12/2014 gün, KD-2014/404030 sayılı itirazı üzerine dosya dairemize gönderildiğinden, 05/07/2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un 99. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308. maddesine eklenen 2. ve 3. fıkralar uyarınca yapılan incelemede, itiraz nedenleri yerinde görüldüğünden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının KABULÜNE, Dairemizin 26/06/2014 gün, 2013/9495 Esas ve 2014/18313 Karar sayılı sayılı ilamının KALDIRILMASINA karar verilerek yapılan incelemede;
1- O yer savcısının temyiz isteminin incelenmesinde,
1412 sayılı CMUK’nın 310. maddesinde öngörülen yasal bir aylık süreden sonra hükmü 23/02/2012 tarihinde temyiz eden O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin aynı Kanun’un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2- Suça sürüklenen çocuk ve sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesiyle, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, sanık, suça sürüklenen çocuğun temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine göre yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
3- Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Oluşa ve dosya içeriğine göre sanığın suça konu konuta hırsızlık suçunu işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kez girdiğinin anlaşılması karşısında sartları oluştuğu halde sanık hakkında her iki suç açısından TCK’nın 43. maddesinin uygulanmaması; hırsızlık suçundan hüküm kurulurken ise sonuç cezanın 3 yıl 7 ay 22 gün yerine, 2 yıl 19 ay 22 gün hapis olarak belirlenmiş olması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
4- Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,
a) Suça sürüklenen çocuğun, suç tarihinde 18 yaşını doldurmadığı halde hakkında her iki suç açısından TCK’nın 31/3 maddesinin uygulanmaması suretiyle fazla ceza tayini,
b) Suça sürüklenen çocuğun, suç tarihinde 18 yaşını doldurmadığı gözetilmeden hakkında her iki suç açısından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına hükmedilmesi,
c) Oluşa ve dosya içeriğine göre suça sürüklenen çocuğun suça konu konuta hırsızlık suçunu işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kez girdiğinin anlaşılması karşısında sartları oluştuğu halde suça sürüklenen çocuk hakkında her iki suç açısından TCK’nın 43. maddesinin uygulanmaması,
d) Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken sonuç cezanın 3 yıl 7 ay 22 gün yerine, 2 yıl 19 ay 22 gün hapis olarak belirlenmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 03/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.