Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/37459 E. 2015/1100 K. 28.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/37459
KARAR NO : 2015/1100
KARAR TARİHİ : 28.01.2015

Nitelikli hırsızlık suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e, 143 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Şereflikoçhisar Asliye Ceza Mahkemesinin 03/05/2012 tarihli ve 2011/16 esas, 2012/205 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 18.07.2014 gün ve 2014-14894 /49670 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.09.2014 gün ve 2014/281656 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Etkin Pişmanlık” başlıklı 168/1. maddesinde yer alan; “Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs ve karşılıksız yararlanma suçlan tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.”, Aynı Kanun’un 168/4. maddesindeki; “Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.”, Şeklindeki düzenlemeler ile dosya içerisinde bulunan çalman mazotun bir kısmının iade edildiğine dair 30/11/2010 tarihli tutanak, sanık …’ın olay gecesi diğer sanık … ile birlikte mağdurun park hâlindeki kamyonetinin deposundan mazot çalıp sanık Bektaş’a ait araç ile olay yerinden ayrıldıktan sonra pişman olup karakola giderek olayı anlatması, çaldıkları yakıtın sanık Bektaş’a ait araçta olduğunu söyleyerek aracın yerini göstermesi, yapılan arama sonucu yakıtın bir kısmının sanık Bektaş’tan ele geçirilerek mağdura iadesinin sağlanması karşısında, mağdurdan Türk Ceza Kanunu’nun 168. maddesinin uygulanmasına rızası olup olmadığı sorularak sanık hakkında aynı Kanun’un 168/1-4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmeyerek, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (ŞEREFLİKOÇHİSAR) Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 03.05.2012 gün ve 2011/16, 2012/205 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 28.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi