Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/37191 E. 2015/2192 K. 10.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/37191
KARAR NO : 2015/2192
KARAR TARİHİ : 10.02.2015

Tebliğname No : 13 – 2014/31289
MAHKEMESİ : Konya 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/05/2007
NUMARASI : 1997/1167 (E) ve 2000/566 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Uyarlama talebinin reddine dair 07/05/2007 tarihli kararın, 09/05/2007 tarihinde hükümlüye tebliğ edildiği anlaşılmakla birlikte, kararda başvurulacak yasa yolu, süresi, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmediğinin anlaşılması karşısında; hükümlünün yanıltılması nedeni ile 04/10/2013 tarihli temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçları tek başına işlediği anlaşılmakla, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunda 5237 sayılı TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanamayacağı belirlenerek yapılan incelemede;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 27.12.2005 tarih, 2005/3-162-173 ve 11.07.2006 tarih, 2006/5-182/182 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; sonraki yasa ile suçun unsurlarının veya özel hallerinin değiştirilmesi, cezanın tayin ve takdiri ile artırım ve indirim oranlarının belirlenmesi, seçimlik cezalardan birinin tercihi ve seçenek yaptırımların ya da cezanın kişiselleştirilmesini gerektiren hallerde lehe Kanun’un belirlenmesi amacıyla verilen uyarlama kararlarının duruşma açılarak verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu hüküm kurulması,
2- 5237 sayılı TCK’nın 7/2 ve 5252 sayılı Kanun’un 9/3. maddesi uyarınca sanıklar yararına olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK’nın 492/1-a maddesinde yer alan suçun ögelerinin farklı olduğu; suça sürüklenen çocuğun
olay gecesi saat 03.00 sıralarında yakınanın iş yerinin camını kırıp, içeri girerek gerçekleştirdiği hırsızlık eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesine uyan hırsızlık suçunun yanı sıra, aynı Kanun’un 151/1 ve 116/2-4 maddelerine uyan mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarını da oluşturduğu ancak, yakınanın 12/11/1997 günlü oturumda suça sürüklenen çocuk hakkında şikayetçi olmadığını bildirdiğinin anlaşılması karşısında, 5560 sayılı Kanun’un 6. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 142. maddesine eklenen 4. fıkranın yürürlük tarihi olan 06.12.2006 gününden önce işlenen mala zarar verme suçunun hırsızlık suçu ile birlikte işlense dahi soruşturma ve kovuşturmasının şikayete tabi olduğu bu nedenle suç tarihi itibari ile soruşturması ve kovuşturması mağdurunun şikayetine tabi olan mala zarar verme suçundan ceza hükmü kurulamayacağı, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b. maddesine uyan hırsızlık suçu ve aynı Kanun’un 116/2-4. maddesine uyan işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun müeyyidelerinin alt sınırlarının 2 yılı aşmadığının anlaşılması karşısında, suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında; 5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254. maddelerini değiştiren 5560 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 19.12.2006 tarihinden önce kasten işlenen ve alt sınırı iki yılı aşmayan hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar yönünden suça sürüklenen çocuklarla ilgili uzlaşma mümkün bulunduğu halde, uygulama olanağı bulunan 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 24. maddesine göre ve 5560 sayılı Kanun’un 25. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesindeki yöntem izlenerek uzlaşma girişiminde bulunulması gerektiği gözetilip, hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından 5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254. maddelerinde öngörülen yöntemlere uygun olarak hükümlü ve mağdura uzlaşma önerisinde bulunulup, uzlaşmanın sağlanması halinde 5237 sayılı TCK hükümlerinin hükümlü lehine sonuç doğuracağı, ancak uzlaşmanın sağlanamaması halinde hükümlünün eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143/1, 31/3 (suç tarihlerinde 15 yaşını bitirip 18 yaşını ikmal etmediği anlaşılan hükümlü hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı TCK’nın yürürlüğe girdiği 01.06.2005 tarihi ile aynı Kanunda 5377 sayılı Kanun ile değişiklik yapıldığı 08.07.2005 tarihleri arasında 5237 sayılı
TCK’nın 31/3. maddesindeki indirim oranının 1/2 olduğu gözetilmek suretiyle), 116/2-4, 31/3. maddeleri uyarınca verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilerek sonuç cezalar karşılaştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlünün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 10/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.