Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/37 E. 2015/1426 K. 02.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/37
KARAR NO : 2015/1426
KARAR TARİHİ : 02.02.2015

Tebliğname No : 11 – 2010/337221
MAHKEMESİ : Tarsus 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/09/2010
NUMARASI : 2009/17 (E) ve 2010/569 (K)
SUÇ : Bilişim sistemine hukuka aykırı müdahale suretiyle haksız çıkar sağlama

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
27.04.2009 tarihli duruşmada müşteki katılma talebinde bulunduğu halde müştekinin bu istemine ilişkin bir karar verilmemiş ise de; gerekçeli karar müştekiye tebliğ edildiği ve müşteki tarafından hüküm temyiz edilmediği anlaşılmakla, tebliğnamedeki (1) nolu bozma düşüncesine katılınmamıştır.
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Sanığın, internet kafede tanıştığı Taylan isminde bir arkadaşının, kendisine para gelecek olması sebebiyle bankamatik kartı ile hesap numarasını istemesi üzerine kendisine verdiği, müştekinin hesabından kendi hesabına havale edilen paranın bir kısmını Taylan’ın bankamatikten çektiği, günlük para çekme limiti dışında kalan meblağın bir kısmı ile Taylan adına alışveriş yaptıkları, kendisiyle birlikte daha fazla dolaşamayacağını söylemesi üzerine hesabında bulunan parayı teyze oğlu dediği başka bir şahsa havale ettiği yönündeki savunması ile Taylan’ın … nolu telefonu kullandığını belirtmesi karşısında; Turkcell A.Ş.’nin 02.04.2007 tarihli yazısına göre suç tarihinde söz konusu telefonu kullandığı anlaşılan C.K tanık olarak dinlenip, gerektiğinde sanık ile yüzleştirme yapılarak, müştekinin rızası dışında gerçekleşen havale işlemlerine ilişkin IP adreslerinin sahipleri belirlenmek suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunu belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
Müştekinin, hesabında bulunan paranın internet bankacılığı kullanılmak suretiyle sanığın hesabına aktarılması biçiminde gerçekleşen eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 142/2-e maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Kanu’nun 244/4. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1 maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 02/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.