YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/36414
KARAR NO : 2015/660
KARAR TARİHİ : 26.01.2015
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Mala zarar verme suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesiyle, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuğun temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine göre yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
II- Hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ise;
Suça sürüklenen çocuğun çaldığı tek eşya olan mağdura ait oto teyp başlığının, suça sürüklenen çocuğun üzerinde yapılan arama sırasında ele geçmesi, hırsızlık suçundan kaynaklanan bir zararın kalmaması karşısında, mağdurun 24.09.2008 tarihli duruşmadaki, tüm zararının suça sürüklenen çocuk ve beraberindekiler tarafından giderildiği yönündeki beyanının, mala zarar verme suçundan kaynaklanan zarara yönelik olduğunun kabulünün gerektiği anlaşılmakla, teblliiğnamedeki (2) nolu bozma düşüncesine katılınmamıştır.
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Suça sürüklenen çocuğun, beraberindeki iki kişi ile birlikte, gece vakti mağdurun park halindeki aracının camını kırıp oto teybinin başlığını çalması, sesleri duyan tanık …’ın polise ve mağdura haber vermesi, mağdur ile birlikte araçta yaptıkları incelemede camının kırılarak teyp başlığının çalındığını anlamaları, sonrasında olay yerine gelen polis ekibinin kaçış istikameti doğrultusunda yaptığı araştırma sonucunda suça sürüklenen çocuk ve beraberindekileri, başka bir mahalledeki bir apartmanın merdiven boşluğunda saklanırken yakalamaları biçiminde gerçekleşen olayda, suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı hırsızlık suçu tamamlandığı halde hakkında 5237 sayılı TCK’nın 35. maddesinin uygulanması,
2- Suça sürüklenen çocuğun, savcılık ifadesinde uzlaşmayı kabul etmediğini belirtmiş ise de, bu tarihte yaşının küçük olması nedeniyle uzlaşma teklifinin 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 24. ve 5271 sayılı CMK’nın 253/4 ve 254. maddeleri uyarınca kanuni temsilcisine yapılması gerektiği ve kovuşturma evresinde suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını doldurduğu da gözetilerek usulüne uygun uzlaşma önerisinde bulunulmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Kanun’un 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme raporu aldırılmadan, aynı Kanun’un 35/3. maddesine göre de sosyal inceleme yaptırılmamasının gerekçesi gösterilmeden yazılı biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
4- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/4. maddesi uyarınca suç tarihi itibariyle 18 yaşını tamamlamayan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde, hapse çevrilemeyeceği ancak aynı maddenin 11. fıkrasına göre işlem yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 26/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.