Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/36094 E. 2015/435 K. 21.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/36094
KARAR NO : 2015/435
KARAR TARİHİ : 21.01.2015

Nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından suça sürüklenen çocuk …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b, 116/1, 119/1-c, 31/2, 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 10 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 50/1-c maddesi gereğince kısa süreli hapis cezasının 2 yıl süre ile bir meslek ve sanat edinmeyi sağlamak amacıyla gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etme tedbirine çevrilmesine dair, Asliye Ceza Mahkemesinin 25/05/2009 tarihli ve 2008/840 Esas, 2009/375 Karar sayılı kararının infazı sırasında, seçenek yaptırımın gereklerini yerine getirmediğinden bahisle 5 ay hapis cezası ile 10 ay hapis cezalarının aynen infazına ilişkin, aynı Mahkemenin 23/11/2010 tarihli ve 2008/840 Esas, 2009/375 Karar sayılı karar aleyhine … Bakanlığınca verilen 27.10.2014 gün ve 18324/63302 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.11.2014 gün ve 2014/364269 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre;
1- 5237 sayılı Kanun’un 50/3. maddesine göre “… fiili işlediği tarihte onsekiz yaşım doldurmamış … bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/4. maddesindeki “Çocuklar hakkında hükmedilen adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” biçimindeki emredici düzenlemeler ve 5237 sayılı Kanun’un 50/6-7. madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kısa süreli hapis cezasının infazının mümkün olmadığı, seçenek tedbirin değiştirilmesi gerektiği gözetilmemesinde,
2- Bir eğitim kurumuna devam etmek tedbirine uymayan suça sürüklenen çocuk hakkında, duruşma açılarak yargılama yapılması gerektiği gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle dosya üzerinden karar verilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Seçenek yaptırımın gereklerini yerine getirmeyen hükümlü hakkındaki kısa süreli hapis cezalarının, TCK’nın 50/6. maddesi uyarınca aynen infazına ilişkin Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.11.2010 tarihli ek kararının, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98-101. maddeleri kapsamında infazla ilgili ve itirazı kabil kararlardan olması, anılan yasanın 101. maddesinin 1. fıkrasında, bu tür kararların duruşma yapılmaksızın verileceğinin öngörülmesi karşısında, tedbire uymayan suça sürüklenen çocuk hakkında duruşma açılarak yargılama yapılması gerektiğine ilişkin 2 no’lu kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
2- 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin 3. fıkrasında, daha önce hapis cezası ile mahkum edilmemiş olan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilip, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/4. maddesinde “Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin 6. fıkrasında, seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemelerden, yasa koyucunun kısa süreli hapis cezalarının, yaşı küçük sanıklar yönünden hapis olarak infaz edilmesinin önüne geçilmesini amaçladığı anlaşılmakta olup, 5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına çevrilmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır. Bu itibarla, seçenek yaptırımın gereklerini yerine getirmeyen yaşı küçük hükümlü hakkındaki kısa süreli hapis cezalarının, 5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesi uyarınca aynen infazına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi nedeniyle 1 no’lu kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (TORBALI) 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 23.11.2010 gün ve 2008/840 Esas, 2009/375 Karar sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle;
Seçenek yaptırımın gereklerini yerine getirmediği anlaşılan hükümlü N.. V.. hakkında hırsızlık suçundan TCK’nın 142/1-b, 31/2, 62. maddeleri uyarınca hükmolunan 10 ay hapis cezasının takdiren, 5237 sayılı Kanun’un 50/1-a, 52/2. maddeleri uyarınca bir gün karşılığı 20,00 TL’den hesaplanarak, 6,000,00 TL adli para cezasına çevrilmesine,
Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan TCK’nın 116/1, 119/1-c, 31/2, 62. maddeleri uyarınca hükmolunan 5 ay hapis cezasının takdiren, 5237 sayılı Kanun’un 50/1-a, 52/2. maddeleri uyarınca bir gün karşılığı 20,00 TL’den hesaplanarak, 3,000,00 TL adli para cezasına çevrilmesine, infazın bu miktarlar üzerinden yapılmasına, 21.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.