Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/35025 E. 2015/704 K. 26.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/35025
KARAR NO : 2015/704
KARAR TARİHİ : 26.01.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozmak, mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık hakkında mala zarar verme suçundan hükmedilen adli para cezasının miktarına göre hükmün her ne kadar temyizi mümkün değil ise de; 5237 Sayılı TCK’nın 58/6. maddesi uyarınca bu cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi karşısında, bu hükmün de temyizi mümkün olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesi uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki (3) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine göre, hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil hakkında kurulabileceğinin düzenlenmesi karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, iddianamede dava konusu yapılan fiilin bir başka olaya dayalı olmadan bağımsız olarak açıklanıp belirtilmesinin gerektiği, aksine uygulamanın hangi eylemden dolayı dava açıldığı ve hangi iddiaya karşı savunma yapılacağı hususunda karışıklığa neden olacağı, bu itibarla sanık hakkında iddianame içeriğine göre hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kamu davası açıldığı ancak mala zarar verme suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, bu suçtan dolayı ek iddianame düzenlenmesi yoluna gidilmeden yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi,
2- 12.07.2014 tarihli kamera görüntü inceleme ve tespit tutanağına göre, olayın saat 20.45 ile 20.51 saatleri civarında işlendiğinin anlaşılması ve olay günü güneşin batış saatinin 18.54 olması, yaz saati uygulaması ve gecenin de 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e maddesi uyarınca güneşin batışından bir saat sonra başlayacağının belirtilmesi karşısında eylemin geceleyin işlendiği hususunun şüphe aşamasında kaldığı gözetilmeden sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen cezanın 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesi uyarınca arttırılması ve konut dokunulmazlığını bozma suçundan aynı Yasa’nın 116/4. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
3- 18.09.2014 tarihli duruşmada “mağdurun zararını karşılamak istediğini” belirtmiş olan sanığa zararı gidermesi için uygun bir süre tanınarak, hırsızlık ve mala zarar verme suçları kapsamında 5237 sayılı TCK’nın 168/2. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünden yararlanma olasılığı değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, zararı giderme olanağı tanınmadan eksik kovuşturmayla yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
4- Sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamın gerekçeli kararda gösterilmediği gibi adli sicil kaydındaki sabıkalarının bir kısmının kesin nitelikte bir kısmının ise yaş küçüklüğüne ilişkin kanun maddesinin uygulanması suretiyle verilmiş cezalar olduklarından tekerrüre esas alınamayacaklarının gözetilmemesi,
5- Kabule göre de,
a-Sanığın karar duruşmasındaki lehe olan kanun hükümlerinin uygulanmasına ilişkin talebinin taksitlendirme hükümlerini de kapsayacağı dikkate alınarak mala zarar verme suçundan hükmolunan para cezası nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 52/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının kararda tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-5237 Sayılı TCK’nın 58/6. maddesine göre, tekerrür halinde hükmolunan cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan mükerrirlerin mahkum olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasının, kanunda gösterilen şekilde yapılması gerektiği biçimindeki düzenlemeler doğrultusunda, 5275 sayılı Kanun’un 108/1-c maddesinde, tekerrür halinde işlenen suçtan dolayı mahkum olunan süreli hapis cezasının dörtte üçünün infaz kurumunda iyi hali olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabileceği ve ancak aynı maddenin 2. fıkrasına göre, tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağına dair hükümler içerdiği dikkate alındığında, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanabilmesi için hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla, mala zarar verme suçundan hakkında para cezasına hükmedilen sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.