Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/34256 E. 2015/1138 K. 28.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/34256
KARAR NO : 2015/1138
KARAR TARİHİ : 28.01.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığının ihlali, hırsızlık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I)-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığının ihlâli suçları kapsamında kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddede, bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından verilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adli para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı temyiz yoluna başvurulamayacağının belirtildiği, hüküm tarihine göre çocuk hakkında mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığının ihlâli suçlarından hükmolunan cezaların miktarları ve türleri dikkate alındığında söz konusu hükümlerin temyizinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
II)-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçu kapsamında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Nüfus kayıt örneği incelendiğinde suça sürüklenen çocuk …’un 30.01.1990 doğumlu, son duruşma tarihinin ise 14.02.2014 olduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2009/6-82 Esas, 2009/231 Karar sayılı ve 13.10.2009 tarihli kararında da belirtildiği gibi, gerek 1412 sayılı CMUK’nın, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte olan
308. maddesinin 6. fıkrasında, gerekse 5271 sayılı CMK’nın 289. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde; “duruşmalı olarak verilen hükümde açıklık kuralının ihlâl edilmesi” hukuka kesin aykırılık hali olarak düzenlenmiştir. Bununla birlikte, 5271 sayılı CMK’nın 182/2. maddesinde “duruşmanın bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına mahkemece karar verilebileceği”, 3. fıkrasında “duruşmanın kapalı yapılması konusundaki gerekçeli karar ile hükmün açık duruşmada açıklanacağı” 185. maddesinde ise; “sanık, onsekiz yaşını doldurmamış ise duruşmanın kapalı yapılması, hüküm de kapalı duruşmada açıklanması” gerektiğine dair hükümlere yer verilmiştir.
Somut olayda; oturum tarihinden önce 30.01.2008 tarihinde onsekiz yaşını doldurduğu ve 5271 sayılı CMK’nın 182, 184 ve 186. maddeleri uyarınca verilmiş ayrı bir “kapalılık kararı” da bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkındaki duruşmanın, 5271 sayılı CMK’nın 182. maddesi uyarınca “herkese açık” bir şekilde yapılması ve hükmün de “açık yapılan duruşma sırasında” tefhim edilmesi gerektiği gözetilmeden, 10.10.2013 tarihinden sonraki duruşmaların kapalı yapılması, hükmün de kapalı duruşmada gizlice tefhim edilmesi suretiyle “açıklık kuralının” ihlâl edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.