Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/33635 E. 2017/5451 K. 11.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/33635
KARAR NO : 2017/5451
KARAR TARİHİ : 11.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanık hakkında müştekiler … ve …’a karşı mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
14.04.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa’nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından sanığın temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Sanık hakkında müşteki …ve …’a yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanığın aracının GPRS kaydına göre 28/06/2013 günü 20.05 ile 22.45 saatleri arasında müşteki …’ün evininin önünde beklediği, bakır kazan ve leğenin suçun işlendiği gecenin sabah saatlerinde hurdacı …’ya satılmak istendiği ancak hurdacının almadığı nazara alındığında sanığın müşteki …’e karşı olan eyleminden dolayı mahkumiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bu hususa ilişkin (4) nolu bozma görüşüne iştirak olunmamış, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesine göre, anılan madde ve fıkrada belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmanın sanığın kasten işlenmiş bir suçtan dolayı verilen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olması karşısında, kararda gösterilmeyen hak yoksunluğunun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanık hakkında müşteki… ve …’e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesine göre, anılan madde ve fıkrada belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmanın sanığın kasten işlenmiş bir suçtan dolayı verilen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olması karşısında, müşteki … ve …’e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan mahkumiyet kararlarında gösterilmeyen hak yoksunluğunun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
a-Müşteki …’nun kollukta saat 04.30’da ses duyduğunu, kalktığında mutfak camının açık olduğunu ve mavi tişörtlü bir şahsın elinde çanta ve poşetle koşarak uzaklaştığını gördüğünü beyan etmesi, müşteki …’in evinden hırsızlık yapıldığı ihbarı üzerine 30/06/2013 tarihli muhafaza altına alma tutanağına göre olay yerine giden kolluğun sanığı saat 04.45’te elinde bilgisayarı çöp tenekesine attığı, çantayı başka bir çöp tenekesine atarken yakalandığı, UYAP’tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine göre yaz saati uygulaması da dikkate alındığında, suç tarihinde gece vaktinin saat 04.18′ de sona erdiğinin anlaşılması karşısında, hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarının gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiği gözetilmeden sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 143. ve 116/4. maddelerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
b-Sanığın, ihbar üzerine olay yerine giden kolluk tarafından yakalandığında müşteki …’in evinden çaldığı cep telefonu ile kırdığı GSM hattını attığı yeri göstererek müştekiye kısmi iadeyi sağladığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında müşteki …’den kısmi iade nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için rızasının bulunup bulunmadığı sorularak, sonucuna göre sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 11/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.