YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/33563
KARAR NO : 2017/4911
KARAR TARİHİ : 02.05.2017
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Suça sürüklenen çocuklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
14.04.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa’nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz istemlerinin 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2- Suça sürüklenen çocuklar …, … ve … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 51. maddesinde düzenlenen hapis cezasının ertelenmesi kurumu ile ilgili olarak suça sürüklenen çocuk … hakkında ertelemenin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamenin suça sürüklenen çocuk … hakkında TCK’nın 51. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozma isteyen 3 nolu düşüncesine iştirak edilmemiş, kapıları kilitli durumda park halinde olan otomobilin çalınması şeklinde gerçekleşen eylemin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek aynı Kanun’un 142/1-e maddesi ile uygulama yapılması her iki fıkradaki ceza sürelerinin aynı olması nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamış, hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, CMK’nın 324/4 maddesinde atıfta bulunulan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL’den az olduğu halde yargılama giderinin suça sürüklenen çocuklardan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte suça sürüklenen çocuklardan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin edilmesi gereken miktardan az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin kısmen istem gibi ONANMASINA,
3- Suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, CMK’nın 324/4 maddesinde atıfta bulunulan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL’den az olduğu halde yargılama giderinin suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte suça sürüklenen çocuktan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin edilmesi gereken miktardan az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
a) Kapıları kilitli durumda park halinde olan otomobilin çalınması şeklinde gerçekleşen eylemin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek aynı Kanun’un 142/1-e maddesi ile uygulama yapılması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
b) Suça sürüklenen çocuk …’in başka bir suçtan dolayı yakalandığında çalınan aracın yerini göstererek müştekiye aracının hasarlı şekilde iadesini sağladığı olayda kısmi iadenin söz konusu olduğu anlaşılmakla; müştekiden kısmi iadeye muvafakatinin bulunup bulunmadığı sorularak, sonucuna göre suça sürüklenen çocuk … hakkında 5237 sayılı TCK’nun 168/1-4. maddeleri gereğince etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 02/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.