Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/3321 E. 2015/2495 K. 11.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3321
KARAR NO : 2015/2495
KARAR TARİHİ : 11.02.2015

Tebliğname No : 2 – 2012/183021
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/05/2012
NUMARASI : 2010/595 (E) ve 2012/483 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Suç tarihinde 12–15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesi uyarınca, işlediği suçun, hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olup olmadığı konusunda uzman hekimden rapor alınmadan, 19.08.2010 tarihli sosyal inceleme raporunda yazılı işlediği iddia olunan suçların hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilme ve bu fiillerle ilgili davranışlarını yönlendirebilme yeteneğine sahip olduğuna dair pedagog görüşüyle yetinilerek yazılı biçimde cezalandırılmasına karar verilmesi,
2-5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesinde daha önce hapis cezası ile mahkum olmayan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilmiş, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/4. maddesinde “Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde on birinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Her ne kadar 5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesinde seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemeler karşısında 5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına çevrilmesine karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla kısa süreli hapis cezasından çevrilen seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceği ihtarı yapılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
3- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa, 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca, mahkemesince kendisini savunmak üzere avukat görevlendirilmesi nedeniyle zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, 11.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.