YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/32897
KARAR NO : 2017/4731
KARAR TARİHİ : 26.04.2017
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Görgü tanığının alınan beyanlarından ve 08.08.2013 tarihli kolluk tutanağından, hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarının saat 21:20 sıralarında işlendiğinin anlaşıldığı, mahkemenin saat 21:30 sıralarında suçun işlendiğini kabul ettiği, UYAP’tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine göre, yaz saati uygulaması da dikkate alındığında, suç tarihinde güneşin batış saatinin 20:52 olduğu, gece vaktinin ise saat 21:52’de başladığı, bu suretle hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarının gündüz vakti sayılan zaman diliminde işlendiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında, hırsızlık suçundan hükmolunan cezanın 5237 sayılı TCK’nın 143/1. maddesiyle artırılması ve konut dokunulmazlığını bozma suçundan aynı Kanun’un 116/1. maddesi yerine 116/4. maddesinin uygulanması suretiyle fazla cezaya hükmolunması,
2- Sanığın kollukta alınan ifadesindeki, polisin sorması üzerine cüzdanı attığı yeri gösterdiği ancak sadece şikayetçinin kimlik kartının bulunduğuna dair anlatımına karşın, dosya içeriğinde, suça konu cüzdanın veya kimlik kartlarının muhafaza altına alındığına ve şikayetçiye teslim edildiğine dair herhangi bir tutanak ve şikayetçi anlatımı bulunmadığının anlaşılması karşısında, şikayetçinin ikametinden çalınan cüzdan ile içindeki kartların kendisine teslim edilip edilmediği ile suça konu eşyanın bir kısmı bulunarak teslim edilmiş ise gerçekleşen kısmî iade sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası bulunup bulunmadığı hususlarının şikayetçiden sorularak, sonucuna göre, denetime olanak verecek şekilde sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168. madde hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Adli sicil kaydında tekerrüre esas alınabilecek nitelikte birden fazla ilam bulunan sanık hakkında, 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesi gözetilerek en ağır cezaya konu hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden birden fazla hükümlülüğün tekerrüre esas alınması,
4- Kabule göre de;
Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümleri nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesi uyarınca indirim yapılırken, etkin pişmanlığın soruşturma aşamasında gerçekleştiği kabul edildiğinde indirim oranının 1/2 oranından daha fazla olması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 26/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.