Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/31808 E. 2017/5252 K. 08.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/31808
KARAR NO : 2017/5252
KARAR TARİHİ : 08.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iftira
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
1- 22/05/1996 doğumlu olan suça sürüklenen çocuk …’nın savunmasının alındığı 08/08/2013 tarihinde onsekiz yaşını ikmal etmediği gözetilmeyerek, müdafii hazır bulundurulmadan sorgusunun yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 150/2, 188/1. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2- Suça sürüklenen çocuk … hakkında; hırsızlık suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK’nın 142/2-b ve 35. maddelerine göre belirlenen 1 yıl 6 ay hapis cezasından aynı Kanun’un 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılması sırasında 1 yıl hapis cezası yerine 12 ay olarak hapis cezası tayini ve devamında da hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesiyle sonuç cezanın 7300 TL yerine hesap hatası sonucu 7200 TL olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
3- Suça sürüklenen çocuk … hakkında; iftira suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK’nın 267/1. maddesine göre belirlenen 1 yıl hapis cezasından aynı Kanun’un 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılması sırasında 8 ay hapis cezası yerine 9 ay olarak hapis cezası tayini ve devamında da hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesiyle sonuç cezanın 4800 TL yerine hesap hatası sonucu 5400 TL olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
4- Suç tarihinde 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk … hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/1. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 20/2. maddesi gereğince zorunlu olan sosyal inceleme raporu alınmadan ve aynı Kanun’un 35/3. maddesine göre de sosyal inceleme yaptırılmamasının gerekçesi gösterilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
5- Katılanın, suç yerindeki mağaza içerisindeyken omzunda taşıdığı çantasının içinde bulunan cüzdanının çalınmasından sonra, işyeri güvenlik kamerası kayıtlarını izleyip karakola müracaat için işyerinden çıkmasının ardından suç yerinden başka bir yerde suça sürüklenen çocukları görüp olayı polise ihbarından sonra suça sürüklenen çocukların yakalandıklarının ve suça konu cüzdan içerisindeki katılana ait paraların da ele geçmediğinin anlaşılması karşısında; atılı hırsızlık suçunun tamamlandığı gözetilmeden yazılı şekilde teşebbüs hükümlerinin uygulanması,
6- 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesinde daha önce hapis cezası ile mahkûm olmayan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilmiş, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/4. maddesinde “Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Bu itibarla, hırsızlık ve iftira suçlarından kurulan hükümlerde, kısa süreli hapis cezasından çevrilen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceği ihtarı yapılamayacağının gözetilmemesi,
7- Suça sürüklenen çocuklar müdafiinin 30.09.2013 tarihli celsede lehe hükümlerin uygulanmasını istemesi karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve iftira suçlarından hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK’nın 62. maddesi uyarınca ‘failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerinde olası etkileri’ değerlendirilerek sonucuna göre anılan maddenin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, yeniden kurulacak hükümde CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.