YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/31084
KARAR NO : 2015/204
KARAR TARİHİ : 20.01.2015
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür b
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- O yer Cumhuriyet savcısının 08.03.2013 günlü, 902-165 sayılı hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
O yer Cumhuriyet savcısının 27.05.2013 tarihli temyiz dilekçesinin temyiz eden Cumhuriyet savcısı tarafından e-imza ile 27.05.2013 tarihinde elektronik ortamda imzalanıp, ıslak imza ile imzalanmamış olması ve temyiz dilekçesi üzerinde hakim veya mahkeme yazı işleri müdürünün fiziki havalesinin bulunmadığının anlaşılması karşısında, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesindeki UYAP Üzerindeki elektronik imza tarihinin 27.05.2013 olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
08.03.2013 tarihli hükmü 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddesinde öngörülen yasal bir aylık süreden sonra 27.05.2013 tarihinde temyiz eden o yer Cumhuriyet savcısının yasal süresinde olmayan temyiz isteminin aynı Kanun’un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
II- Mühür bozma suçundan kurulan 11.12.2009 günlü, 2009/106-589 E-K sayılı hükmü yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 26.07.2012 tarihli iade kararı sadece elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan kurulan hükme ilişkin olup, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 26.07.2012 tarihli iade kararı öncesinde mühür bozma suçundan kurulan 11.12.2009 tarihli hüküm ile bu hükme sanık müdafii tarafından yapılan temyiz başvurusu geçerli olduğundan, sanık müdafinin mühür bozma suçundan 11.12.2009 tarihinde
verilen, 2009/106-589 E-K sayılı karara yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, mühür bozma suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı gözetilmeden, adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşılan sanığın “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat” ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “sanığın kaçak elektrik kullanım bedelini ödemediğinden…” şeklindeki yetersiz ve yasal olmayan olmayan gerekçe ile sanık hakkında CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 20.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.