Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/31083 E. 2015/221 K. 20.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/31083
KARAR NO : 2015/221
KARAR TARİHİ : 20.01.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Karşılıksız yararlanma suçundan kurulan 14.11.2013 günlü, 2012/813- 2013/654 E-K. Sayılı hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6352 sayılı Yasa’nın yürürlük tarihinden itibaren yasal altı aylık süre içerisinde katılan kurumun zararını ödemesi konusunda kendisine ihtaratlı tebligat yapılan sanığın yasal süre içerisinde katılan kuruma olan borcunu ödemediğinin anlaşılması karşısında mahkemenin kabul, gerekçe ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bu suça yönelik (1) numaralı bozma düşüncesine ve hükme esas alınan, oluşa ve dosya içeriğine uygun yapılan keşif ve tüketim belgelerine dayalı elektrik bilirkişi raporunda bir eksiklik bulunmadığından tebliğnamadeki bu suça ilişkin (2) numaralı bozma düşüncesine katılınmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Mühür bozma suçundan kurulan 13.04.2009 günlü, 2008/347- 2009/140 E-K sayılı hükmü yönelik temyiz itirazlarına gelince;
6352 sayılı Yasa’nın Geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 23.07.2012 tarihli iade kararı sadece elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan kurulan hükme ilişkin olup, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 23.07.2012 tarihli iade kararı öncesinde mühür bozma suçundan kurulan 13.04.2009 tarihli hüküm ile bu hükme sanık tarafından yapılan temyiz başvurusu geçerli olduğundan, sanığın mühür bozma suçundan 13.04.2009 tarihinde verilen, 347-140 sayılı karara yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede;
Dosya içeriğindeki 03.06.2006 tarih, 022131 sayılı, sanığın imzasının da bulunduğu mühürleme ve bilgilendirme tutanağına göre, suça konu sayacın katılan kurum tarafından 03.06.2006 tarihinde usulüne uygun biçimde mühür altına alındığının anlaşılması karşısında tebliğnamedeki bu suça yönelik (1) numaralı bozma düşüncesine katılınmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Sanığın mühür altına alınan sayaca müdahalede bulunarak kaçak elektrik kullandığının iddia olunması karşısında; mahallinde yapılan keşif ve değerlendirilen tüketim föyleri neticesinde alınan bilirkişi raporuna göre tutanak tarihi öncesi ve tutanak tarihi sonrası ortalama elektrik tüketim değerleri arasında açık orantısızlık bulunmadığının ve tutanak sonrası elektrik tüketim değerlerinde artışın olmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında yüklenen mühür bozma suçundan beraat kararı verilmesi gerekirken, yazılı biçimde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, mühür bozma suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı gözetilmeden, adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşılan sanığın “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat” ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken, “sanığın katılan kurumun zararını karşılamadığı…” şeklindeki yetersiz ve yasal olmayan olmayan gerekçe ile sanık hakkında CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenler ile istem gibi BOZULMASINA, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.