Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/31072 E. 2015/183 K. 20.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/31072
KARAR NO : 2015/183
KARAR TARİHİ : 20.01.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma,

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I- Karşılıksız yararlanma suçundan kurulan 07.11.2013 günlü, 2012/685- 2013/644 E-K. sayılı hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II- Mühür bozma suçundan kurulan 16.07.2008 günlü, 2008/248-379 E-K sayılı hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
6352 sayılı Yasa’nın Geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 19.07.2012 tarihli iade kararı sadece elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan kurulan hükme ilişkin olup, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 19.07.2012 tarihli iade kararı öncesinde mühür bozma suçundan kurulan 16.07.2008 tarihli hüküm ile bu hükme sanık tarafından yapılan temyiz başvurusu geçerli olduğundan, sanığın mühür bozma suçundan 16.07.2008 tarihinde verilen, 2008/248-379 E-K. sayılı karara yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Sanığın sayaca ait bakanlık mühürlerine müdahalede bulunarak sayaç numaratörü ile oynamak suretiyle kaçak elektrik kullandığının iddia olunması karşısında; mahallinde yapılan keşif ve değerlendirilen tüketim föyleri neticesinde alınan 04.07.2008 tarihli bilirkişi raporuna göre tutanak tarihi öncesi ve tutanak tarihi sonrası ortalama elektrik tüketim değerleri arasında açık orantısızlık bulunmadığı ve tutanak sonrası elektrik tüketim değerlerinde bariz bir artışın olmadığı belirtilmesine rağmen, sanık hakkında yüklenen mühür bozma suçundan beraat kararı verilmesi gerekirken, yazılı biçimde mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Kabule göre de;Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, mühür bozma suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı gözetilmeden, adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşılan sanığın “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat” ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken, “sanığın katılan kurumun zararını karşılamadığı…” şeklindeki yetersiz ve yasal olmayan olmayan gerekçe ile sanık hakkında CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenler ile istem gibi BOZULMASINA, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.