Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/2560 E. 2015/9771 K. 06.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2560
KARAR NO : 2015/9771
KARAR TARİHİ : 06.05.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme, başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanıklar hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Sanığın; hırsızlık suçundan yakalandığında kolluk görevlilerine kendisini “…” olarak tanıttığının anlaşılması karşısında; beyan ettiği kimlik bilgilerinin gerçek bir kişiye ait olması halinde eyleminin TCK’nın 268/1. maddesi delaletiyle aynı Kanun’un 267. maddesi kapsamında düzenlenen iftira; bildirdiği kimlik bilgilerinin gerçekte var olmayan hayali bir kişiye ait olduğunun anlaşılması halinde ise, anılan Kanun’un 206/1. maddesi kapsamında “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunun oluşacağı gözetilerek, kimlik bilgilerinin gerçek bir kişiye ait olup olmadığına dair herhangi bir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de, sanığın; hırsızlık suçundan yakalandığında kolluk görevlilerine kendisini “…” olarak tanıttığı, soruşturma evrakının bu isimle tanzim edildiği, mahkemece tutuklanmasına kararı verildikten sonra söz alarak gerçek adının … olduğunu ve gerçek kimlik bilgilerini beyan ettiği anlaşılmakla hakkında TCK’nın 269/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 06.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.