Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/2553 E. 2015/7607 K. 14.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2553
KARAR NO : 2015/7607
KARAR TARİHİ : 14.04.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteğinin 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
II-Hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuğun, bu davaya konu yapılan 25.12.2010 tarihli olayda, katılana ait markete girerek sigara, çakmak, çikolata ve bozuk para çalmaya çalıştığı sırada ihbar üzerine suçüstü yakalandığı, yirmi üç gün önce, 02.12.2010 tarihinde de aynı markete girerek benzer şekilde hırsızlık yaptığı ve bu konuda mahkemece verilen mahkumiyet kararının Uyap kayıtlarından yapılan sorgulamada Dairemizin 11/04/2013 gün 5125 – 7802 sayılı ilamı ile her iki dosyanın olanaklı ise birleştirilmesi sağlanıp, TCK’nın 43. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 02.12.2010 tarihli eyleme ilişkin davanın akıbeti araştırılarak sonucuna göre olanaklı ise birleştirilerek TCK’nın 43. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesinde daha önce hapis cezası ile mahkum olmayan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilmiş, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/4. maddesinde “Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Her ne kadar 5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesinde seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemeler karşısında 5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla kısa süreli hapis cezasından çevrilen seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceği ihtarı yapılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.