Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/2395 E. 2015/4792 K. 09.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2395
KARAR NO : 2015/4792
KARAR TARİHİ : 09.03.2015

Tebliğname No : 2 – 2012/266522
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2012
NUMARASI : 2012/457 (E) ve 2012/727 (K)
SUÇ : Hırsızlık, hırsızlığa teşebbüs, mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I- Sanık hakkında mağdur Yakup , katılanlar Yasemin ve Tanya ‘a yönelik hırsızlık ve mala zarar verme, mağdur Murat ve katılan C.. İ..’na yönelik hırsızlığa teşebbüs ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Kovuşturma sırasında vekille temsil olunan katılan Tanya lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından, sanık hakkında mağdur Murat ‘a yönelik eylemi nedeniyle TCK’nın 142/2-e maddesi gereğince cezalandırılması talebi ile kamu davası açıldığı halde, ek savunma hakkı tanınmadan anılan Kanun’un 142/1-b maddesinin uygulanması, daha az ceza gerektirmesi ve sanık lehine olması nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden ve katılan C.. İ..’na yönelik eylemi nedeniyle TCK’nın 142/1-e maddesiyle cezalandırılması talep edilen sanığın aynı Kanunun 142/1-b maddesiyle cezalandırılması suç tarihi itibariyle her iki maddede öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının aynı olması nedeniyle sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
II- Sanık hakkında müşteki A.. E..’e yönelik hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 213. Maddesine göre sanığın hakim ya da mahkeme huzurunda yaptığı açıklamalar ile Cumhuriyet Savcısı tarafından alınan ifadelerin duruşmada okunabileceği kabul edilerek Cumhuriyet Savcısı tarafından alınan ifadelere de kanıt (delil) olma değeri tanınmıştır. Buna karşılık, şüphelinin kollukça alınan ifadesine ilişkin tutanağın duruşmada okunabilmesi için, kollukta ifade alındığı sırada müdafiinin hazır bulunması koşulu aranmaktadır.
Somut olayda, aşamalarda sanık, atılı müşteki A.. E..’e yönelik hırsızlık ve mala zarar verme suçlarını işlediğini kabul etmemiştir. Soruşturma evresinde ise, başka bir olay nedeniyle yakalanan sanığın müşteki Ahmet’e ait otodan novigasyon cihazı çaldığını beyan ettiği sırada müdafii hazır olmadığı halde ikrarda bulunduğu anlaşıldığından, 5271 sayılı CMK’nın 213. maddesi uyarınca bu ifade tutanağı duruşmada okunamayacağı gibi hükme de esas alınamayacağı gözetilmeden, atılı suçlardan sanığın cezalandırılmasına yeter,başkaca delillerin nelerden ibaret olduğu kararda gösterilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.